15 Mayıs 2013 Çarşamba


Bacaklar kadınların gizli silahlarından biridir. Yaz kış pürüzsüz ve ipeksi bacaklara sahip olmak, hem

özgüvenimizi arttırır hem de kendimizi daha iyi hissetmemizi sağlar. Pürüzsüz bacaklar bu nedenle her kadının sahip olmak istediği özelliklerden biridir. Evinizde bulunan malzemelerle pürüzsüz bacaklara sahip olabilirsiniz.

Pürüzsüz bacaklar için neler yapılmalı?
1

Bacaklarınıza bitkisel bir cilt bakımı yapmak için sıcak su ile 4 yemek kaşığı karbonatı karıştırın. Hamur kıvamına getirin. Bacaklarınıza masaj yaparak yedirin. Bu tedavi, kıl dönmesini önlemek için bitkisel tedavilerden biridir. Ayrıca bacaklarınızı yumuşatır ve bacaklarınıza sağlıklı, ipeksi bir görünüm katar. Bu uygulamayı haftada bir kez yapabilirsiniz.

2

Pürüzsüz bacaklar için duş sonrasında bacaklarınıza badem yağı sürün. Doğal bir nemlendirici olarak badem yağı çok etkilidir.  Badem yağı, sadece cildinizi derinlemesine nemlendirmekle kalmaz, ayrıca ağrı kesici etkisi de vardır. Bacak yorgunluğu için kullanılabilir ve ayaklarda şişmeyi azaltır. Badem yağının bir diğer özelliği de varisleri önlemesidir.

3

Ayaklarınızın altına bir yastık koyarak uzanın. Böylece kan dolaşımınız artacaktır. Böylece kaslarınızı sağlıklı tutar ve varisleri önleyebilirsiniz.

4

Eğer varis probleminiz varsa, bir tülbenti elma sirkesine daldırın ve bacaklarınızı bu tülbentle sarın. Bir saat boyunca uzanın ve dinlenin. Bu sırada yine ayaklarınızın altına yastık koyabilirsiniz. Ardından ılık bir duş alın.

5

Ayaklarda şişkinlik sorunu yaşıyorsanız düzenli olarak salatalık tüketmelisiniz. Salatalık vücut şişkinliğini azaltmak için çok etkilidir. Aynı zamanda idrar söktürür.

6

Bol bol egzersiz yapın. Taze meyve ve sebze açısından zengin bir şekilde beslenin. Sağlıklı beslenme ve düzenli egzersiz aynı zamanda selülitlerinizi de azaltacaktır.

Kuru ve çatlak eller acı vericidir ve çirkin dururlar. Olumsuz etkenlerden dolayı elleriniz özellikle kış aylarında

çatlamaya daha meyilli olacaktır. Hele bir de kuru cilde sahipseniz, en ufak bir ihmalde elleriniz çatlamaya başlar. Peki el çatlakları için ne yapılmalı? Etkili bir nemlendirici kullanın El çatlakları için ne yapılmalı sorusunun en önemli yanıtı iyi bir nemlendiricinin asla ihmal edilmemesi gerektiğidir. Eğer çatlaklarınız oluşmuşsa

Kuru ve çatlak eller acı vericidir ve çirkin dururlar. Olumsuz etkenlerden dolayı elleriniz özellikle kış aylarında çatlamaya daha meyilli olacaktır. Hele bir de kuru cilde sahipseniz, en ufak bir ihmalde elleriniz çatlamaya başlar. Peki el çatlakları için ne yapılmalı?
Etkili bir nemlendirici kullanın
El çatlakları için ne yapılmalı sorusunun en önemli yanıtı iyi bir nemlendiricinin asla ihmal edilmemesi gerektiğidir. Eğer çatlaklarınız oluşmuşsa, o zaman en etkili tedavi vazelin sürmek olacaktır. Ellerinizi yıkadıktan hemen sonra da nemlendirici bir krem sürmeniz gerekir. Ellerinizi aşırı sıcak veya aşırı soğuk suda yıkamaktan da kaçınmalısınız.
Koruyucu eldiven takın
Bulaşık yıkarken veya ev temizlik işleri yaparken lastik eldiven giyin. Deterjanlardan ellerinizi korumak için eldivenleri ihmal etmemelisiniz. Bunun yanında soğuk havalarda ellerinizin üşümemesi ve soğuk görmemesi için eldiveni ihmal etmeyin. Soğuk hava ellerinizi kurutacaktır.
Elleri yıkarken
Gün içerisinde çeşitli nedenlerle ellerimizi birçok kez yıkamak durumunda kalıyoruz. Ne yazık ki, sert sabunlar ve aynı zamanda mikropları öldürmek için kullandığımız sıcak su cildimizin kurumasına neden oluyor. Amerikan Dermatoloji Akademisi yumuşak, nemlendirici sabun kullanmayı ve çok sıcak sudan kaçınarak elleri ılık suyla yıkamayı öneriyor. Ayrıca elleri kurularken de sertçe ovalamaktan kaçınmak, yumuşak bir havluyla ellere narin davranmak gerekiyor.
Ellere buhar banyosu
Yemek pişirirken, tencere ve tavalardan çıkar buharın üzerine ellerinizi tutun. Bu işlem ellerinizi nemlendirmeye yardımcı olacaktır. Ayrıca kış aylarında havadaki nemi yükseltmek için peteklerin üzerine bir bardak su koyabilirsiniz. Böylece ortamın nemi yeterli olacak ve hava cildinizi kurutmayacaktır.
İpuçları ve Uyarılar
Cildinizin nemli kalmasına yardımcı olmak için bol su içilmelidir.
Sağlıklı beslenme ve bol su içme cildinizi nemlendirmeye yardımcı olur., o zaman en etkili tedavi vazelin sürmek olacaktır. Ellerinizi yıkadıktan hemen sonra da nemlendirici bir krem sürmeniz gerekir. Ellerinizi aşırı sıcak veya aşırı soğuk suda yıkamaktan da kaçınmalısınız. Koruyucu eldiven takın Bulaşık yıkarken veya ev temizlik işleri yaparken lastik eldiven giyin. Deterjanlardan ellerinizi korumak için eldivenleri ihmal etmemelisiniz. Bunun yanında soğuk havalarda ellerinizin üşümemesi ve soğuk görmemesi için eldiveni ihmal etmeyin. Soğuk hava ellerinizi kurutacaktır. Elleri yıkarken Gün içerisinde çeşitli nedenlerle ellerimizi birçok kez yıkamak durumunda kalıyoruz. Ne yazık ki, sert sabunlar ve aynı zamanda mikropları öldürmek için kullandığımız sıcak su cildimizin kurumasına neden oluyor. Amerikan Dermatoloji Akademisi yumuşak, nemlendirici sabun kullanmayı ve çok sıcak sudan kaçınarak elleri ılık suyla yıkamayı öneriyor. Ayrıca elleri kurularken de sertçe ovalamaktan kaçınmak, yumuşak bir havluyla ellere narin davranmak gerekiyor. Ellere buhar banyosu Yemek pişirirken, tencere ve tavalardan çıkar buharın üzerine ellerinizi tutun. Bu işlem ellerinizi nemlendirmeye yardımcı olacaktır. Ayrıca kış aylarında havadaki nemi yükseltmek için peteklerin üzerine bir bardak su koyabilirsiniz. Böylece ortamın nemi yeterli olacak ve hava cildinizi kurutmayacaktır. İpuçları ve Uyarılar Cildinizin nemli kalmasına yardımcı olmak için bol su içilmelidir. Sağlıklı beslenme ve bol su içme cildinizi nemlendirmeye yardımcı olur.


Gözaltı torbaları genellikle sabahları şişer ve gün içerisinde sönme eğilimi gösterirler. Bazı durumlarda ise göz

altı torbalarının şişliği inmez. Bu durum birkaç gün sürebileceği gibi bazen çok uzun bir zamanı da alabilir. Kimse gözleri şişmiş bir vaziyette dolaşmaktan hoşlanmaz. Göz altı torbaları nedenleri çok çeşitlidir. Bu nedenleri birlikte inceleyelim.

Göz altı torbaları neden oluşur
Genetik nedenler
Amerika’da yapılan araştırmalara göre göz altı torbalarının şişliği en çok genetik nedenlere bağlı olarak ortaya çıkıyor. Göz altı torbaları nedenleri arasında anatomik, yapısal, genetik faktörler yer almaktadır. Eğer ailenizde göz altı torbaları şişkinliği mevcutsa, büyük ihtimalle göz altı torbalarınız genetik nedenlerden dolayı şişmiş demektir.

Bunun yanında yaş ilerledikçe göz çevresindeki cilt daha az elastik bir hal alır ve incelir. Bu durum göz altı torbalarının şişmesine sebep olabilmektedir.

Sinüs
Herhangi bir alerji veya kronik sinüs göz altı torbaları oluşturabilir. Sinüs enfeksiyonunda göz altı torbalarının tekrar tekrar şişip inmesi gözlemlenir. Sinüslerdeki şişkinlik öksürük, hapşırma, alerji veya sinüs enfeksiyonu gibi nedenlerle göz altlarına doğru ilerler. Eğer göz altı torbalarınızda belirgin bir şişlikle beraber bu yakınmalar söz konusuysa öncelikle bu nedenleri ortadan kaldırmakla işe başlayabilirsiniz.

Tiroid veya Böbrek Problemleri
Eğer aşırı şişmiş göz altı torbalarınız varsa ve ayrıca vücudunuzun diğer bölgelerinde şişlik fark varsa, bu durum tiroid veya böbrek sorunlarının yan etkisi olabilir.

Alerjiler, Yaşam Tarzı ve Hormonlar
Çilek alerjisi bazen göz altı torbalarının şişmesine sebep olabilmektedir. Tüylü yastıklar, aşırı tuzlu gıdalar, yetersiz uyku da göz altı torbaları nedenleri arasında sayılabilir. Adet dönemi öncesinde, hormon değişiklikleri yaşanır. Bu hormonal değişimler de göz altı torbalarının şişmesine neden olur.

Graves Bozukluğu
Graves hastalığı göz altı torbalarının şişmesinin bir diğer nedenidir. Bunun yanında göz altı torbaları şişliği bir böbrek sorununa işaret de olabilir.

Göz altı morlukları bazen ortaya çıkarlar ve birkaç gün içinde ortadan kaybolurlar. Yorgunluk, stres ve

uykusuzluk kısa süreli göz altı morluğunun en önemli nedenidir. Göz altı morlukları tedavisi bitkisel yollarla yapılabilir. Göz altı morluğuna bitkisel çözüm arıyorsanız, bir çok seçenekle karşılaşacaksınız. Size aşağıda verdiğimiz tarifleri uygulayarak göz altı morluğuna bitkisel çözüm getirebilirsiniz.

1

Göz altı morlukları vücutta birikmiş toksinlerden de kaynaklanabilir. Eğer göz altı morluklarınızdan kurtulmak istiyorsanız öncelikle yeme düzeninize dikkat etmelisiniz. Her gün 8 bardak su içmeyi ihmal etmeyin. Toksin oluşturabilecek kahve, sigara ve alkol gibi alışkanlıklarınızı bir süre azaltın veya bırakın. Sabah kalktığınızda karnınızı gerçekten doyuran, besleyici yiyeceklerle güne başlayın.

2

Gün aşırı bir dilim salatalığı gözlerinize koyun ve 20 dakika kadar bekleyin. Salatalık, hem cildinizin ph seviyesine uygundur hem de göz altı morluklarınıza iyi gelecektir.

3

Sallama çayların poşetlerini çöpe atmayın. Onlar göz altı morluğuna bitkisel çözüm getireceklerdir. Soğuttuktan sonra gözlerinize koyun ve 15 dakika gözlerinizde bekletin.

4

Gözlerinizi kaplayacak kadar iki pamuk parçası alın ve pamukları gülsuyu ile ıslatın. Gülsuyu dolu pamukları 5 dakika gözlerinizde tutun.

5

Hintyağını vücut ısısına gelene kadar ısıtın. Parmak uçlarınızla hafifçe masaj yaparak göz altı morluklarınıza yedirin. 5 dakika beklettikten sonra pamuk yardımıyla çıkarın.

6

Yüzünüze yapacağınız buhar banyosu hem göz altı morluklarınıza iyi gelir hem de yüzünüzü temizlemeden önce gözeneklerinizin açılmasını sağlar.

7

1 çay kaşığı badem yağı ve 1 çay kaşığı balı karıştırın ve vücut ısısına gelene kadar ısıtın. Göz altlarınıza nazikçe sürün. Sabah kalktığınızda ılık su ile yıkayın. 15, 20 gün sonunda sonuçları görebilirsiniz.

8

Bir miktar kaymak ile unu karıştırın. Un yerine çemen otu da kullanabilirsiniz. 15 dakika göz altlarınızda bekletin.

9

Taze nane yapraklarını ince ince doğrayın. Üzerine limon suyu ekleyin. Hassas cildi olanlar bu uygulamayı yapmamalıdır. Göz altlarınıza hamurumsu hale getirdiğiniz göz altı morluğu maskesini sürün. 15 dakika bekletin. Her gün düzenli olarak uygulayın.

10

Sabahları kalktığınızda 1 yemek kaşığı bal yiyin.

11

Tüp halinde aldığınız sıvı E vitaminini göz çevrenize gece yatmadan önce parmak uçlarınızla iyice yedirin. Kırdığınız tüpteki E vitaminini iki kez kullanmayın. Etkisi bir süre sonra geçecektir. Dilerseniz E vitamini yerine, K vitamini de kullanabilirsiniz.

12

Göz altlarınıza buz sürmek göz altınızdaki damarların genişlemesini ve kan akışının hızlanmasını sağlayacaktır. Buzu göz altlarınızda çok uzun süre tutmayın. Sürekli gezdirin.

13

Göz altı morluklarına patatesin de iyi geldiği biliniyor. Dilimlediğiniz patatesleri 20 dakika göz altlarınızda bekletebilirsiniz.

14

Badem yağı ile zerdeçalı karıştırın. Göz altlarınızda iki saat bekletin. Ardından ılık su ile durulayın.

15

1’er çay kaşığı bal, zerdeçal, domates suyu ve limon suyunu karıştırın. Bu sıvıya pamuğu batırın ve göz altı morluğunun üzerine koyun. 15 dakika bekletin. Ardından soğuk su ile durulayın. Göz altlarınızı duruladıktan sonra parmak uçlarınızla zeytinyağını sürün. 5 dakika sonra pamuk yardımıyla çıkarın yoksa göz altlarınızda minik beyaz sivilceler oluşabilir.


Cilt, insan vücudunun en büyük organıdır ve pek çok işlevleri vardır. Hassas cilt bakımı, hassas ciltler için çok

önemlidir ve en doğru bakım tipidir. Hassas cilt bakımı cildinizi temizlemekten, güneşten korumaya kadar her şeyi kapsar. Hassas ciltler için doğru ürünler kullanılmadıkça cildiniz kızarır ve cildinizde pullanma görülebilir.

Amerikan Dermatoloji Akademisi’ne göre, milyonlarca insan hassas cilde sahiptir. Yani cildinizin yağlı veya kuru olduğunu düşünürken aynı zamanda hassas cilt sahibi olduğunuzu gözden kaçırmanız olasıdır. Cilt hassasiyeti aşırı sıcaklık, rüzgar veya güneş gibi çevresel faktörlere maruz kalmayla daha çok ortaya çıkabilmektedir.

Hassas Cilt Bakım Ürünleri
Hassas ciltler için sıvı temizleme ürünleri çok daha uygundur. Sıvı temizleme ürünleri  sabunlardan daha düşük PH seviyesine sahiptirler ve daha yumuşaktırlar. Ayrıca sıvı temizleme ürünlerin büyük bir çoğunluğu cildin aşınmasını önleyen polietilen glikole sahiptir.

Dikkat edilmesi gereken nokta cilt temizliği için hangi ürünü kullanırsanız kullanın, cilt temizleyicilerin içerisinde yer alan boyaların ve kokuların çeşitli alerjik reaksiyonlara sebep olabileceğidir. Bu nedenle cilt temizleyicinizi dermatolog gözetiminde seçmeniz en uygunu olacaktır. Eğer kendiniz almayı tercih ediyorsanız, daha doğal ve hafif ürünlere yönelmeli, alacağınız ürünün rengi ve kokusundan ziyade naif olmasına özen göstermelisiniz. Boyalı ve kokulu ürünleri satın almamalısınız.

Eğer kendi kendinize cilt analizi yaparsanız ne derece duyarlı olup olmadığınızı öğrenebilirsiniz. Bunun için cilt bakımı yaparken cildinizin nasıl tepki verdiğine dikkat edin. Cilt bakım ürünlerini kullandıktan sonra cildinizde tahriş hissediyor musunuz? Cildinizde kırmızılık veya kızarıklık oluşuyor mu? Eğer öyleyse, ilk yapmanız gerkeen kullandığınız ürünlerden kaçınmanız gerekebilir. Bazı insanlar belirli cilt bakım ürünlerinde yer alan sentetik kimyasal maddelere tepki verebilirler. Organik cilt bakım ürünleri kullanması durumunda, cildinizi daha rahat edebilir. Organik cilt bakım ürünleri hiçbir sentetik madde içermez.

Alkol hassas ciltler için çok serttir. Bu nedenle içinde alkol bulunan ürünlerden sakınmak için en iyisidir. Ayrıca kimyasal koruyucu ve diğer sentetik maddeler içeren ürünleri hassas ciltlerin bakımında kullanmaktan da kaçınmalısınız.

Hasas bir cildim var diyorsanız size içerisinde aloe vera bulunan cilt bakım ürünlerini öneririm. Ayrıca nergis de cildin iyileşmesine yardımcı olan başka bir maddedir. Hassas ciltler için tasarlanmış cilt bakım ürünlerinde, çuha çiçeği yağı olup olmadığını da kontrol edebilirsiniz. Bir diğer hassas ciltlere iyi gelen bitki de papatyadır.

Hassas cilt nasıl yıkanır
Hassas ciltler yıkarken, hafif bir basınç uygulanmalıdır ve cilt nazikçe temizlenmelidir. Çok sert ovmak cildinizdeki ince damarların ortaya çıkmasına ve varisimsi bir görünüm oluşmasına neden olabilir. Hassas ciltleriniçin bakım yapmadan önce iyi bir temizleme gerekir.

Hassas Ciltler için Güneş Koruyucusu
Hassas ciltlerin günelten korunması önemlidir. Hassas ciltler genellikle güneşin kavurucu etkileriyle birlikte cilt kanserine karşı savunmasız bir hale gelebilir. Bu nedenle, hassas ciltler SPF 15′den yüksek, tercihen organik bir güneş koruyucu yardımı ile korunmalıdır. Diğer koruyucu önlemler olan güneş gözlüğü ve şapka giymeyi de ihmal etmemelisiniz. Hassas ciltler için en iyi güneş koruması, özellikle 10:00 ve 16:00 saatleri arasında, mümkün olduğunca güneşten uzak kalmaktır.


Özellikle beyaz tenlilerin muzdarip olduğu yüzdeki kızarıklıklar genellikle cilt tahrişi veya benzeri tıbbi

sorunlardan kaynaklanmaktadır. Doğru bir yüz bakımı ve cilt bakımı uygulandığında bu sorun tarihe karışır. Yüzdeki kızarıklıklar nasıl geçer merak ediyorsanız aşağıdaki adımları izleyerek kızarıklıklarınızdan kurtulabilirsiniz.

1

Yüzdeki kızarıklıkların azalması için öncelikle yüzünüzü yıkarken sert sabunlar kullanmamalısınız. Cildinizi ovarak temizlemek yerine nazik davranın ve yumuşak bir havluyla yüzünüzü kurulayın.

2

Kırışıklık giderici krem ve çeşitli cilt bakımı ürünlerinin içeriğinde retinol bol miktarda yer alır. Eğer bu tarz bir krem kullanıyorsanız, bu kremler özellikle kış aylarında kızarıklığa neden olabilmektedirler. Bu nedenle kırışıklık kremini bırakmanız gerekir. Eğer kırışıklık kreminden vazgeçmek istemiyorsanız her gün kullanmak yerine haftada iki kez kullanmayı deneyin.      

3

Yüzdeki kızarıklıkları azaltmak için hidrokortizon özellikleri yatıştırıcı bir krem kullanmayı deneyebilirsiniz. Özel tasarlanmış cilt bakımı kremleri renk tonunuzu düzenleyebilir.

4

Eğer yüzdeki kızarıklıklarınız kronik bir sorunsa IPL lazer tedavisi ile onlardan kurtulabilirsiniz. IPL lazerler başlangıçta bir epilasyon aleti olarak tasarlanmıştır. Şu sıralar IPL lazer çatlak tedavisinden, sivilce tedavisine kadar birçok cilt sorunu için kullanılabiliyor. IPL lazer ile yüzdeki kızarıklıklarınızdan kolayca kurtulabilirsiniz. Tedavi sonrasında kızarıklık ve şişme olsa da, birkaç gün içinde yüzünüz eski rengine kavuşacaktır.


Cilt tipinize göre günlük yüz bakımınızı yaptınız. Aksatmadan yapacağınız günlük yüz bakımınız sayesinde

cildinize ihtiyacı olan özeni göstermiş olacaksınız ve ilerleyen yıllarda olması muhtemel sorunlarla büyük olasılıkla karşılaşmayacaksınız.

Günlük yüz bakımı nasıl yapılır
Günlük Yüz Temizliği
Genç yaşlardan itibaren günlük yüz bakımımıza özen gösterir, cildimizi temiz tutar ve özellikle makyaj sonrası cildimizin temizliğini aksatmadan yaparsak cildimizin günlük yüz bakımını yapmış, yüzünüzde siyah nokta ve sivilce oluşumunu engellemiş olursunuz.

Yüz için Peeling
Bazı kişilerin günlük yüz bakımını ihmal etmelerinin sonucunda ciltte siyah nokta ve sivilce oluşu görülür. Özelliklede temizlenmemiş makyajların bir sonucudur bu durum. Ya da sigaralı ortamlarda bulunma ve sigara kullanımı cildin yıpranmasında büyük rol oynar. Bunun için tabi ki bu tarz yoğun duman içeren ortamlardan uzak kalmak eğer kalınamıyorsa günlük yüz bakımını ihmal etmemek gerekiyor. Bunun yanında yüze uygulanan peelingler sayesinde siyah noktalar ve sivilcelerden yüzünüzü arındırabilir sağlıklı bir görünüme kavuşabilirsiniz. Yüz için peelingi haftada bir uygulamalısınız.

Yüzünüzü Nemlendirin
Günlük yüz bakımınıza dahil olarak yazın kavurucu sıcağından, kışın kurutucu rüzgarına ve soğuk havasına karşı her mevsimin olumsuz etkilerinden yüzünüzü nemlendirmelisiniz. Bu nemlendirme yöntemi ile cildinizi hava koşullarının yıpratıcı etkilerine karşı korumuş olacaksınız. Günlük yüz bakımında yüzünüzü nemlendirmeniz adete bir kural gibi hayatınızda olmalı.

Yüzünüzü Güneşten Koruyun
Yüzümüz vücudumuzun en hassas bölgelerinden biridir. Yüzümüzü kışın soğuktan korumamız gerektiği gibi yazından güneşin zararlı etkilerinden korumamız gerekmektedir. Günlük yüz bakımınıza dahil olarak uygulayacağınız güneşten koruyucu kremler sayesinde cildinizi erken yaşlanma, lekelenme ve kuruma gibi sorunlardan korumuş olacaksınız. Günlük yüz bakımınıza ve günlük cilt bakımınıza mutlaka güneşten koruyucu kremleri de dahil etmelisiniz.


Suna Dumankaya dudak dolgunlaştırma için bitkisel maske tarifi verdi. Suna Dumankaya’nın tariflerinin denenmiş ve etkili olduklarını biliyoruz. Dudaklarınız ince ise bu maskeyi sık sık uygulamalısınız. Ayrıca seksi ve cazibeli dudaklara kavuşmak için dudaklarınız kalın bile olsa Suna Dumankaya dudak dolgunlaştırma maskesinden faydalanabilirsiniz. Bu sayede cilt bakımınızı bitkisel yolla yapmış olursunuz.

Suna Dumankaya dudak dolgunlaştırma maskeleri
1

Orta boy salatalık
1 çorba kaşığı yoğurt
1 çorba kaşığı bal
Salatalığı ikiye bölün ve kabuğunu soyun. Ardından dilerseniz rende ile dilerseniz de mutfak robotu yardımıyla suyunu çıkarın. Üzerine 1’er çorba kaşığı yoğurt ve bal ekleyin. Suna dumankaya dudak dolgunlaştırma maskeniz hazır! Bu maskeyi dudaklarınıza sürün ve 10 15 dakika kadar bekletin. Ardından ılık su yardımıyla yıkayın.

2

Zeytinyağı
Bal
Birkaç damla zeytinyağı ile 1 tatlı kaşığı balı karıştırın. Parmak uçlarınızı kullanarak dudaklarınıza masaj yapmak suretiyle maskeyi dudaklarınıza sürün. Dilerseniz bu işlem için diş fırçası da kullanabilirsiniz. Diş fırçası kullanmak ölü deri hücrelerini dudaklarınızdan kaldıracak ve bebeksi dudak deriniz yeniden oluşmaya başlayacaktır. Bununla birlikte bal hem dudaklarınızı temizler, hem de derinlemesine besler. Zeytinyağı ise dudaklarınıza yumuşaklık katacaktır. Bu uygulamayı dilerseniz her gün yapabilirsiniz. Eğer her gün uygulayacaksanız diş fırçasını gün aşırı kullanmanız daha sağlıklı olacaktır.

3

5 gr. Yulaf
1 yumurtanın sarısı
Suna dumankaya dolgun dudaklar için yulaf ve yumurtayı öneriyor. Yulafı ve yumurta sarısını birleştirin. Elde ettiğiniz maskeyi dudaklarınıza sürün. 10 dakika maskeyi dudaklarınızda beklettikten sonra dudaklarınızı yıkayabilirsiniz. Bu maske de dudak dolgunlaştırma bitkisel yollarından biridir ve son derece etkilidir.

4

Bitkisel dudak dolgunlaştırma için ayrıca tarçın yağını da kullanabilirsiniz. Dudaklarınıza tarçın yağı sürün. 15 20 dakika beklettikten sonra ılık su yardımıyla dudaklarınızı durulayın. Her gün düzenli uyguladığınızda etkisini göreceksiniz.


Hamilelik sırasında ciltte çatlaklar oluşmaması için hamilelik boyunca çeşitli önlemlerin alınması son derece önemlidir. Hamilelik çatlakları oluşmuşsa, cildinizdeki çatlakları gidermek için öncelikle düzenli olarak keselenmeniz gerekir. Böylece cildinizin üzerindeki ölü deri hücrelerini atarak yeni deri oluşumunu desteklemiş olursunuz. Suna Dumankaya hamilelik çatlakları için özel bir formül açıkladı. Bu formülü uygulayarak çatlaklarınızın görünümünü azaltabilirsiniz.

Malzemeler
1 adet ayva
Hindistan cevizi suyu
Yapılışı
1 ayvanın çekirdeklerini çıkarın ve ayırın. 1 bardak suyu kaynatın ve üzerine çekirdekleri atın. Bir gece beklettikten sonra çekirdekleri çıkarın. Üzerine Hindistan cevizi suyu ekleyin. Bu karışımı her gün düzenli olarak cildinize sürmelisiniz. Böylece doğum çatlaklarınızın görünümünün ortalama sekiz hafta sonra oldukça azatlığını göreceksiniz.


Güzel ve sağlıklı saçlar elde etmek için, insanların çoğu ciddi miktarda para ödemek zorunda kalıyor. Aslında sağlıklı saçlar her zaman bir servete mal olmuyor. Ev yapımı saç maskeleri genellikle kendi yüksek fiyatlı meslektaşları gibi çalışır. Mutfaktaki birkaç malzemeyi kullanarak saç onarıcı maske hazırladığınızda saçlarınızı güçlendirmek, temizlemek ve hacim eklemek çok kolay olacaktır.

Bira ile saç bakımı
Biranın ana maddeleri arasında yer alan saç onarıcı etkiye sahip olan proteinler içermektedir.  Bira ile saç tedavisi sayesinde aynı zamanda saçlarınız parlaklık da kazanır. Herhangi bir marka birayı kullanmanızda sakınca yoktur. Birayı açın ve yaklaşık bir saat boyunca oda sıcaklığında bekletin. Saçınızı şampuanlayın ve durulayın. Ilık hale getirdiğiniz birayı saçınıza dökün ve en az üç dakika boyunca saç derinize masaj yapın. Ardından saçınızı soğuk su ile durulayın. Bira kokusunu bastırmak için en son saç kremi kullanabilirsiniz. Ancak eğer dışarı çıkmayacaksanız su ile durulamanız daha faydalı olacaktır.

Sıcak yağ tedavisi
Saç onarıcı maske yapmak istiyorsanız kesinlikle sıcak yağ tedavisini denemelisiniz. Zeytin yağı ve badem yağını eşit miktarda karıştırın. Radyatörün üzerinde ısıtabileceğiniz gibi, zeytinyağı ve badem yağının bulunduğu kaseyi kaynar su dolu bir kaba oturtarak da bu işlemi gerçekleştirebilirsiniz. Yağlar iyice ılıklaştıktan sonra saçlarınızın diplerinden uçlarına kadar onarıcı saç maskenizi iyice sürün. En az 15 dakika saçınızda yağların kalması gerekir. İdeal süre 30 ila 40 dakika arasındadır. Ardından saçlarınızı yıkayabilirsiniz. Bu uygulamayı saçlarınızın yıpranma düzeyine göre sık sık tekrarlayabilirsiniz. Saçlarınız eski sağlığına kavuştuktan sonra ise haftada bir kez uygulamanız yeterli olacaktır.

Derinlemesine temizlik
Eğer günlük bazda saç şekillendirme ürünlerini çok kullanırsanız, saçlarınızın şampuanla temizlenmesi zor olacaktır. Saçlarınızı derinlemesine temizlemek için karbonat, su ve yulaf ezmesi gerekir. Tüm malzemelerden 2’şer yemek kaşığı kadar ayırın ve malzemeleri bir kasede birleştirin. Islak saçınıza masaj yaparak saç temizlik maskesini uygulayın.  Birkaç dakika masaj yaptıktan sonra ılık su ile saçınızı durulayın. Ardından normal şekilde saçınızı şampuanlayabilirsiniz. Karbonat saçınızda saç şekillendirme ürünlerinin birikmesini önleyecektir. Yulaf ezmesi sayesinde saçlarınız beslenecek ve saç bakımınız da yapılmış olacaktır.

4 Mayıs 2013 Cumartesi



Beslenme ve Diyet Uzmanı Ferin Batman’ın cildi pürüzsüzleştirmek için verdiği, omega 3, E vitamini, potasyum ve kalsiyumdan zengin bu içecek tarifini sabahları tüketebilirsiniz.

Malzemeler

1 kutu probiyotikli yoğurt

1 çay bardağı elma suyu

1 tatlı kaşığı keten tohumu (çekilmiş)

5 adet çiğ badem (çekilmiş ya da rendelenmiş)

Yarım muz (doğranmış)

Hazırlanışı;

Blendirize edip, kahvaltı ya da doyurucu bir ara öğün şeklinde tüketebilirsiniz. 1 bardak içecek, 200 kaloridir.


Mümkün olduğunca koyu renkler sarışın bayanları daha yaşlı gösterecek olduğundan açık renklerde ve pastel tonları makyaj renkleri sarışınlar için en uygun tonlardır. Sarışın bayanlar için, makyaj uzmanlarından en uygun makyaj sırları ve teknikleri ile ilgili edindiğimiz bilgileri sunuyoruz.

Sarışınlar çok frapar renklere gitmemelidirler. Sonbaharın bütün renkleri sarışınlar için uygundur. Bu renkler sizi daha doğal yapacaktır. Öncelikle bütün göz kapağı için açık renkte bir far kullanılmalıdır. Somon, çok açık krem rengi tercih edilebilir. Uygun olan diğer farı gölge şeklinde uygulayabilirsiniz. Açık renk cilde sahip olduklarından özellikle doğal sarışınlar gün içerisinde yapacakları makyajlarda parlak renklerden kaçınmalıdırılar. Sonrasında göz kontürü belirlenir. Kahve renginin bütün tonlarını kullanabilirler. Kontür için siyah kullanılacaksa bu renk yumuşatmalıdırlar. Eğer siyah renk tercih edilecekse mat bir farla kontürün üzerinden geçilir. Sarışınlar kahverengi ve siyah rimel kullanabilirler.
Sarışınlar için Gece Makyajı Önerileri

Vereceğimiz birkaç ipucu ile gittiğiniz herhangi bir gece yemeğinde ya da davette muhteşem görünebilirsiniz.
Öncelikle gece yoğun ışıklara maruz kalacağınız için transparan bir pudra bir fırça yardımıyla bütün yüze sürülür. Ton farkı yaşamamak için boyun bölgesine de bu pudra sürülür. Mat renklerde allık uygulanır.

Sarışınlar vurgulu ve baskın renkler uygulamalıdır. Fondüten seçerken yarım ton daha koyu bir renk seçilebilir. Göz altı ve göz üstü aydınlatılmalıdır.

Sarışınlarda altın rengi gece makyajı için uygundur. Ancak konstrat renklerle gölgeler yapılmalıdır. Göz kontürünün biraz daha net olması gerekmektedir. Yoğunluk göz kapağında kalmak koşuluyla tüm göz kapağına far sürülür. Gözü biraz ön çıkarmak adına toprak renginde gölgelendirme yapılabilir, göz çukuru belirginleştirilir.

Sarışınlar gece makyajında koyu renklerde ruj tercih etmelidirler. Öncesinde kontür sürülür. Bir sünger yardımıyla üzerinden geçilir. Birkaç renk ruju birarada kullanmak daha güzel bir görünüme sahip olmanızı sağlayacaktır. Parlatıcısı ve ışıltısı olan rujlar tercih edilmesi önerilir.
Sarışınlara Makyaj Önerileri

Güzelliğimizi pekiştirmek ve bakımlı görünmek için tercih ettiğimiz makyaj, ten, saç ve göz rengimizle uyum içerisinde olduğu zaman eşsiz bir güzellik yakalamamızı sağlar. Sarışın bayanların makyajda yanlış renk kullanımlarının önüne geçmek için, makyaj ve güzellik uzmanlarının sarışınlar bayanlar için makyaj tavsiyeleri şöyle;

Sarışınlara makyaj önerileri

Sarışınların birçoğu porselen bir bebeğe benzerler. Bu sebeple de pastel tonları tercih etmek gerekir. Ayrıca seçtiğiniz ürünlerin antialerjik özellikte olmasına da dikkat edin. Sarışın bayanlar, fondötenlerini seçerken daha bir dikkatli olmak zorundalar. Fondöten seçimlerinin yanlış yapılması kötü bir görünüme neden olacaktır. Size önerimiz, ten renginizden bir ton koyu olan krem fondötenleri kullanmanız.

Makyaj öncesi muhakkak nemlendirici sürün. Yüz, boyun ve dekolte bölgenize nemlendirici sürmeden makyaja başlamayın. Aksi taktirde hassas olan cildinize zarar vermiş olursunuz.

Far seçiminizi de koyu renklerden yana yapmalısınız. Gözlerinize derinlik ve çekicilik katmak için yüzünüzün ortasından şakaklara kadar koyu far sürün. Tam kirpik üzerine ise açık bir far uygulayın. Göz renginiz açık ise ve kirpikleriniz de sık değilse göz kalemi sürmeyi ihmal etmeyin. Siyah göz kalemi ile kirpikleriniz daha sık görünecektir. Kaşlarınızı da göz fırçasıyla belirginleştirmeniz gözleriniz daha güzel görünmesini sağlayacaktır.

Yanaklar ve dudaklar içinde farınızla uyumlu renkleri kullanmalısınız. Böylece daha yumuşak bir görünüm yakalarsanız. Allığınızı elmacık kemiklerinize, burun, alın ve çene bölgenize yumuşak bir fırça ile sürmelisiniz.


Yıpranan saçlar siz ne kadar uzatmak isteseniz de uçlarından kırıldığı köklerinin zayıfladığı için sağlıklı bir şekil de uzamazlar. Sizlere bu yazımız da tamamen bitkisel yöntemlerden oluşan bir formülle kısa sürede sağlıklı bir şekil de en hızlı saç uzatma tekniklerini sunuyoruz. Siz de bu maskeyi düzenli bir şekilde uyguladığınız zaman saçlarınız kısa bir sürede hızlı bir şekil de uzayacaktır.

Hızlı saç uzatan maskemizin malzemeleri ile uygulanışı ise şöyle;

Malzemeler,

2 yemek kaşığı çam terebentin

200 ml bitkisel şampuan

Hazırlanışı ve Uygulanışı,

Çam terebentini şampuana ekleyip iyice karıştırın.

Her saç yıkamada 1 yemek kaşığı kadar bitkisel şampuanı avucunuza alın.

Biraz suyla şampuanı inceltin.

Saç diplerine ve uçlarına masaj yaparak köpürtün.

5 dakika bekleyin.

Ilık suyla saçlarınızı durulayın.

Çam terebentinli şampuanı her gün kullanabilirsiniz.


Sizler için en iyi şekil de şampuanınızı nasıl kullanmanız gerektiği bilgilerini saç bakım uzmanlarından edindik. Siz de kullandığınız şampuanınızın saçlarınızda en olumlu etkileri yaratmasını istiyorsanız doğru saç yıkama ve şampuan kullanma bilgilerine mutlaka göz atınız.

1) Şampuan, saçı ıslattıktan sonra 2 fındık tanesi büyüklüğünde  miktar olarak yeterlidir. Öncelikle saç derisine masaj yapılarak saç derisi yıkanmalı, sonrasında saçlar yıkanmalıdır. Hergün yıkanması durumunda tek şampuanlama, günaşırı yıkamalarda ise 2 kere şampuanlama yeterlidir.

2)Eğer kişi şampuanından memnunsa ve toksit içermeyen bir şampuan kullanıyorsa şampuanı devamlı kullanılması yararlıdır.

3) Saç kremi saçla uyumlu ve toksit içermiyorsa saç yıkama sonrasında uygulanabilir. Saç kremi saç derisine uygulanmamalı, saç tellerinde birkaç dakika bekletilmelidir ve iyice durulanmalıdır. Saç kreminin de toksit içermemesi gerekir. Saç kremi saç tellerinin onarılmasını sağlar.

4) Saç durularken dikkat edilmesi gereken en önemli etken saçın su ile iyice ve eşit miktarda durulanmasıdır. Durulanmayan saç iritasyonlara, kaşıntılara neden olur.

5) Çok köpüren şampuan iyidir demek doğru değildir. Çok köpüren şampuanlar kanser yapan kimyasallar içerebilir. Az köpüren ve ağır şampuanlar tercih edilmelidir.


The Snack Factor Diet kitabının yazarı ve WH Zayıflama Uzmanı Keri Glassman "Araştırmalara göre, yemek seçimlerini doğru yapmayan insanlar sonunda daha çok kalori tüketmeye başlıyor" diyor. "Aç kaldığın zaman önce kan şekerin sonra da direncin düşer. Dolayısıyla en iyi tercihi yapamaz hale gelirsin." 1999-2000 yılı National Health and Nutrition Examination anketlerine göre kadınlar günde iki seferden fazla (yaklaşık 192 kalori civarında) atıştırıyor. O zaman "Artık bu kemirme isteğimize eğilme vakti geldi" diyoruz. Atıştırırken kendine yük bindirmektense, dolabına iradeni besleyecek yiyecekler koymalısın. İşte karnını dolduran atıştırmalıklar konusunda bilmen gereken üç strateji:

Hava ekle

İçi hava dolu paketler karnını şişirmeden tokluk hissi verir. The Volumetrics Eating Plan kitabının yazarı ve Penn State Study of Human Ingestive Behavior Laboratuarı'nın yöneticisi Doktor Barbara Rolls, Appetite'da yayımlanmış çalışmasında ziyaretçilere ya peynirli kıtır atıştırmalıklar ya da içi hava dolu yumuşak peynirli atıştırmalıklar sunmuş. İçi hava dolu atıştırmalıkları deneyenler neredeyse yüzde 75 daha fazla tüketmiş ancak yüzde 20 daha az kalori almış. Rolls, "Bir şey havayla dolu olduğunda miktar fazlaymış gibi görüneceği için insanlar daha çok yediğini zannedip daha az tüketir" diyor. Eğer içeriğinde hava olan yiyecekleri tercih edersen, midene sıkıntı yaşatmadan çok daha fazla yiyebilirsin. Hem böylece televizyonun karşısında kanepeye yayıldığında uzun uzun atıştırabilirsin. Ancak sen bunu yine de her gece yapmaktan kaçın. Yatağa aç karnına girmek her zaman daha kaliteli bir uyku sağlar.

Posalıları seç

Karın bölgeni ilgilendiren bir başka konu da bütün kalorilerin eşit yaratıldığıdır. Purdue Üniversitesi Ingestive Behavior Research Merkezi'nden Doktor Susan Swithers "Sıvılar, katılar gibi metabolizmayı tetiklemez ve açlığı bastırmaz. Kalorileri tüketsen de beynin onları kaydetmez. O yüzden kendini aç hissedersin ve farkına varmadan gereğinden fazla yersin" diyor. İyi haber: Uzmanlar posalı içeceklerin beynin iştahla ilgili merkezi tarafından tanındığını söylüyor. Yani posalılarla kolayca "Bir lokma daha yiyemeyeceğim" duygusuna kapılabilirsin.

Alman araştırmacılar geçen yıl International Journal of Obesity'de yayımlanmış çalışmaları ile bu fikri destekliyor. Çikolatayı üç farklı halde (sütün içinde, muhallebide ve ikisinin arası kıvamı olan bir içecek ile) hazırlayıp, katılımcılardan içebilecekleri kadar içmeleri istenmiş. (Tahmin ediyoruz bu işe çok fazla gönüllü çıkmıştır.) Sonuçta çikolatalı süt içenler puding yiyenlerden yüzde 30 daha fazla kalori almış. İkisinin arasında olan karışımı içenler ise yine arada bir değer tutturmuş.

Baharat kat

Baharatlar zayıflama konusunda iyi seçeneklerdir. Yediğin yemeklere farklı lezzetler katmakla kalmaz aynı zamanda sürekli aynı şeyi yiyormuş hissinden uzaklaşmanı sağlamış olurlar. Araştırmaya göre çorbaya büyük miktarda acı kırmızıbiber koymak, kalori tasarrufu bakımından ardından gelecek yiyeceğe de faydalıdır. Acı hissi yeme isteğini durdururken, biber de bedeni ısıttığı için ekstradan birkaç kalori yakmanı sağlayacak. Kaldı ki, Tayvan'daki yemek bilimcilerinin açıkladığı gibi kapsaisinin gücünü unutmamak lazım. Bu bileşen yağ hücreleri daha tam oluşmaya başlamadan onları yok eder. Bilimin anlattıklarının yanı sıra mantık açısından bakarsan: Kaliforniya Üniversitesi Beslenme ve Dahiliye Profesörü Doktor Judith S. Stern, "Sonuçta acıyı çabucak yemek mümkün değildir. Dolayısıyla yemek yemeğe ayırdığın süre de daha uzun olacağı için beynin doyduğu sinyalini sana gönderecektir" diyor.

Kendini kontrol etmenin ardındaki bilim.

Sevdiğin bir şeyi çiğnerken frene basamamaktaki kabiliyetsizliğin nedeni pısırık iradenden daha fazlasıdır. Kanıtlar gösteriyor ki, biz yağ yapan yiyecekler tüketmek üzere evrimleşmişiz. Philadelphia Monell Chemical Senses Merkezi yöneticisi Doktor Gary Beauchamp, "Tat alma duyumuzun özel bir takım reseptörleri vardır. Bunlar kalori bakımından yüksek olan besinleri aradan seçip alır. Yeni doğmuş bebekler bile tatlı şeylere çekilir" diyor. Bizim kıllı atalarımız çoğunlukla otçuldu. Bugünse onlara vejetaryen deniyor. O devirde gün için yeterli kaloriyi almak bir mücadeleydi. Açlıktan ölmeyi önleyebilmek için kalorili ve besin değeri yüksek olan yiyecekler tüketmek durumundaydılar. Bunu tat ve tiplerinden ayırt ediyorlardı. Sonunda tatlı ve yağlı olan şeyleri arzulamak onlardan bize miras kaldı.

Artık kökleri kazıyıp meyve çıkarmıyor ve tüylü iri hayvanları kovalamıyoruz. Yüksek kalorili yiyecekler nimetten çok külfet haline dönüştü. Yemek Bilimcisi Doktor Mary Ellen Camire, "Hatta Tabiat Ana bizim kilo verme planlarımızı yıkmak için kararlı gibi: Yağın tuzla veya şekerle karışımının ağızda bıraktığı lezzet, orgazma benzeyen bir keyif. Dondurma gibi hem tatlı hem de yağ yapan yiyecekler, cips gibi tuzlu veya yüksek yağlı yiyecekler sayabileceğim nefis tatlardan birkaçı" diyor. Durum fena mı göründü? Merak etme. Evrim kağıtları böyle dağıtmış olsa da eli oynamak senin becerine kalıyor.

Womens health


Yaşlanmak her bayanın kabusudur. Fakat ne yaparsanız yapın yaşlanmanın önüne geçemezsiniz sadece zamanı biraz durdurabilirsiniz. Cilt yaşlanmasına neden olan birçok etken vardır. Bu makalemiz de sizlere cildi yaşlı gösteren etkenler hakkında detaylı bilgileri sunuyoruz.

Uykusuzluk: Uyku haliyle başa çıkmanın yolu yok gibi. Uzun süre aynı şekilde uyursanız kırışıyorsunuz ve yeterince uyumazsanız da kırışıyorsunuz. Hiç adil değil!

Alkol: Ne kadar çok içerseniz o kadar kırışırsınız. Alkol yüzünüzün şişmesine sebep olur; şiş indiğinde de gerilmesine ve kırışmasına yol açar.Yakın arkadaşınız alkolün tam bir baş belası olduğunu fark edin; çünkü sabahları sizi baş ağrısı ve kırışıklarla baş başa bırakıyor.

Nemsizlik: Kuru cilt en kötüsüdür. Çatlamanıza, kanamanıza ve kırışmanıza sebep olur.Vücudunuzun ne kadar suya ihtiyacı varsa yüzünüzün de nemlendiriciye o kadar var. O kremi el altında tutun!

Yerçekimi: Bunun çözümü yok . Bizi ve dünyamızı koruyan yerçekimi aynı zamanda her gün aleyhimize de çalışıyor. Diğer şıklara dikkat edip suç ortaklığı yapmamak elimizden gelen tek şey.

Genler: Ailenize ve kırışıklıklarına bakın hanımlar; çünkü onların hikâyesi sizinkine dönüşebilir. Duruma fiziksel olarak çok katkımız olamasa da en azından onların hatalarından ders çıkarabiliriz.



Güneş: İlkbaharla birlikte göz kırpmaya başlayan güneşin sıcaklığını cildinizde hissetmek hoşunuza gidebilir. Kimin gitmez ki? Ama bu yüzünüzün kırışmasına sebep olabilir. Güneşle olan tüm bağlantınızı kesin ve eve kapanın demiyoruz; ama iyi bir güneş kremi kullanmayı asla ihmal etmemelisiniz.

Yüz mimikleri: Çocukken anneniz sizi de uyarmaz mıydı: “Şunu yapmayı kes, yoksa yüzün öyle kalacak!” Aslında yalan da söylemiyorlardı. Yüzünüzü her hareket ettirdiğinizde cildiniz biraz daha kırışır.

Sigara: Evet hepimiz biliyoruz ki sigara güzelliği etkiliyor ama sadece sizi hasta edip dişlerinizi sarartmıyor aynı zamanda yaşlı görünmenize sebep oluyor!

Yatış pozisyonu: Kulağa tuhaf gelse de tüm günün yorgunluğundan arınmanız için yatağa girdiğinizde de kendinize dikkat etmeye devam etmelisiniz. Çünkü bir pozisyonda çok uzun süre yatarsanız, yüzünüzün o bölgesi daha çok kırışıyor. Bu yüzden yüzükoyun yatmaktan çok sırtüstü uyuma alışkanlığı kazanın..

Stres: Kadınsınız, öyleyse gerçekçi olalım. Hayatınızdan stresi tamamen çıkartmanız mümkün değil ama güzel yüzünüzü korumak için daha sakin ve soğukkanlı olmayı denemelisiniz. Aslında kırışıklıkları önlemek için stresten uzak durmalısınız; çünkü bu kırışıklar daha çok strese girmenize sebep olacak. ..


Biliyoruz, yaşlanmak hepimizin en büyük kabusu! Zaman meydan okuyarak hep 20'li yaşlarda kalmak zor. Ama yüzümüzü esir alan kırışıklıkları en aza indirmek elimizde!

Güneş

İlkbaharla birlikte göz kırpmaya başlayan güneşin sıcaklığını cildinizde hissetmek hoşunuza gidebilir. Kimin gitmez ki? Ama bu yüzünüzün kırışmasına sebep olabilir. Güneşle olan tüm bağlantınızı kesin ve hatta eve kapanın demiyoruz ama iyi bir güneş kremi kullanmayı asla ihmal etmemelisiniz ve hatta bir şapka…

Yüz mimikleri

Çocukken anneniz sizi de uyarmaz mıydı: “Şunu yapmayı kes, yıksa yüzün öyle kalacak!” Tam olarak yalan söylemiyorlardı. Yüzünüzü her hareket ettirdiğinizde, cildiniz biraz daha kırışır. Çoğu zaman cildiniz kendini yenilediği için yeni deri hücreleri geliştikçe o ufak çizgiler de kaybolur. Ama bu yenilenme sonsuza dek süremeyecek.

Sigara

Evet hepimiz biliyoruz ki, sigara güzelliği etkiliyor. Ama sadece sizi hasta edip dişlerinizi sarartmıyor aynı zamanda yaşlı görünmenize sebep oluyor!

Stres

Kadınsınız, öyleyse gerçekçi olalım ki hayatınızdan stresi tamamen çıkartmanız mümkün değil. Ama güzel yüzünüzü korumak için daha sakin ve soğukkanlı olmayı denemelisiniz. Aslında kırışıklıkları önlemek için stresten uzak durmalısınız çünkü bu kırışıklar daha çok strese girmenize sebep olacaktır.

Uyku

Kulağa tuhaf gelse de tüm günün yorgunluğundan arınmanız için yatağa girdiğinizde de kendinize dikkat etmeye devam etmelisiniz. Çünkü bir pozisyonda çok uzun süre yatarsanız, yüzünüzün o bölgesi daha çok kırışıyor. Bu yüzden yüzükoyun yatmaktan çok sırtüstü uyuma alışkanlığı kazanın.

Uykusuzluk

Uyku haliyle başa çıkmanın yolu yok gibi. Uzun süre aynı şekilde uyursanız kırışıyorsunuz ve yeterince uyumazsanız da kırışıyorsunuz.

Alkol

Ne kadar çok içerseniz o kadar kırışırsınız. Alkol yüzünüzün şişmesine sebep olur ve sonra indiğinde gerilmesine ve kırışmasına…Yakın arkadaşınız Jack Daniels’ın tam bir baş belası olduğunu fark edin, sabahları sizi baş ağrısı ve daha fazla kırışıkla baş başa bırakıyor.. Birlikte takılmak için hiç de uygun bir adam değil.

Nemsizlik

Kuru cilt en kötüsüdür. Çatlamanıza, kanamanıza ve kırışmanıza sebep olur. Vücudunuzun ne kadar suya ihtiyacı varsa, yüzünüzün de nemlendiriciye o kadar var. O kremi el altında tutun!

Yer çekimi

Bunun çözümü yok . Bizi ve dünyamızı koruyan yerçekimi aynı zamanda her gün aleyhimize de çalışıyor. Diğer şıklara dikkat edip suç ortaklığı yapmamak elimizden gelen tek şey.

Genler

Ailenize ve kırışıklıklarına bakın bayanlar çünkü onların hikayesi sizinkine dönüşebilir. Duruma fiziksel olarak çok katkımız olamasa da en azından onların hatalarından ders çıkarabiliriz.


El kremi sürün!

Kuruyan ellerin en büyük yardımcılarından biri el kremleridir. Piyasada her bütçeye ve cilt tipine uygun yüzlerce el kremi bulabilirsiniz. Nemlendirme özelliği yüksek olanları tercih etmek tabii ki en mantıklısı…

Cilt hafif ıslakken nemlendiriciyi daha iyi emer. Bu yüzden ellerinizi yıkadıktan hemen sonra el kremi kullanmanızı tavsiye ederiz. Eğer sürekli havalandırması doğal olmayan bir ortamdaysanız, örneğin iş yerleri gibi, ortamdaki kuru havadan etkilenmemesi için sürekli el kremi kullanmanız şart!

Nemlendirici özellikli sabun kullanın!

Ellerinizi sık yıkamak, onları kurutmanıza neden olabilir. Bunu önlemek için, kullandığınız sabunun nemlendirici özellikli olmasına dikkat edin. Kimyasal maddelerin kullanıldığı sabunlar yerine doğal sabunları tercih edin.

Ilık su tercih edin!

Ellerinizi ılık suyla yıkayın. Sıcak su, derinin üzerinde kalması gereken doğal yağlara da etki edecek ve ellerinizin kurumasına neden olacaktır.

Ayrıca gereğinden fazla suyla temas da elleri kurutan bir neden olduğundan ellerini çok sık yıkamamaya dikkat edin.

Bol bol su tüketin!

Su tüketiminiz hem sağlığınız hem de cildiniz için çok önemli bir faktör! Bol bol su tüketmeniz gerektiğini söylemekten bıkmadık, bıkmayacağız. Eğer gün içinde hiç su içememekten şikayetçiyseniz, gözünüzün önüne bir şişe su koyun. Böylece her gördüğünüzde aklınıza gelecektir. Düzenli su içmeye başladıktan sonra ellerinizdeki değişimi hemen fark edeceksiniz.

Eldiven giyin!

Elleriniz ev işleri yaparken sürekli suyla temas halindeyse, plastik eldiven giymenizi şiddetle öneririz. Hem su hem de kimyasallar içeren deterjanlar ellerinize zarar vereceğinden, bir çift eldiven hayat kurtarıcı olacaktır.


Dümdüz ve sert saçlar

Sağlıklı saçlar her zaman parlar. Peki saçlarımızı parlak, sağlıklı ve dolgun hale nasıl getireceğiz? Saçlarımızın kırılmasını ve hırpalanmasını önlemek için neler kullanmalıyız ve neler yemeliyiz? Tüm bu soruların cevabı bu haberde var.

Parlak saçlar için doğal yöntemler

Saçlarınızın ışıldaması için onlarca efektle uğraşmanız gerekmez. Yani göz kamaştırıcı olmak için ilüzyona gerek yok efendim. Düz ve ipeksi görünüş erkeklerin de bayıldığı parlaklığa ve dokuya hakim. Anlayacağınız saçlarınızı düz bırakmanız doğru bir tercih.

Salata yiyin

Saçlarınızı sadece kullandığınız ürünler beslemeye yetmez. Dermatologların da altını çizdiği nokta parlak cilt ve parlak saçlar için bol sebze ve meyve tüketmeniz.

Sezar salatanızı keyifle tüketebilirsiniz. Böylece sağlıklı saçlara yani parlak saçlara hemen kavuşacaksınız.

Serumları deneyin

Argan yağı gibi saçı güçlendiren ve parlatan serumlardan edinin. Zeytin yağı ve argan yağı saçınızı besler ve parlatır. Bir ay içinde saçınızın boyu ve hacmindeki değişimi göreceksiniz.

Saçınızı doğru yıkayın

Ne yazık ki tüm saçlar aynı dokuda yaratılmamış. Kimisi sıcak suya daha dayanıklı kimisiyse daha soğuk suda yıkanmalı. Normalde saçlarınızı sıcak suda yıkamanız önerilmez. Saç renginize göre kuaförünüzün tavsiyesinden şaşmayın.

Saçlarınızı şampuanladıktan sonrada parmaklarınızla masaj yaparak durulamaya özen gösterin.Silikon

Saçların daha dolgun ve parlak görünmesini bir çırpıda sağlayan saç spreyleri var. Doğru ürünü kullandığınızda saç yapınızı daha az hasara uğrar. Doğal ürünleri tercih edin.

Şampuan seçimi

Saç tipinize uygun doğal özlü şampuanları tercih edin. Saçınızı besleyen ve güçlendiren özlerden bahsediyoruz. Peki saçlara ışıltı veren sampuanları hiç denediniz mi? Bizce denemekte fayda var.

E vitamini

Yiyeceklerinize dikkat edin dedik. Bunun yanında E vitamini takviyesi alabilirsiniz.

Doğru fırça şart

Saçlarınız yıkanırken de tararken de ister istemez çok yıpranır. Doğal saç fırçalarını kullanmak önemli.

Akşamları yatarken saçınızı taramayı es geçmeyin. Orta aralıklı bir saç fırçası önerimiz.



EZGİ TANLAK / COSMOPOLİTAN

Yeni sezonda yalnızca belirginleştirilmiş bakışları değil ışık saçan göz makyajını seviyoruz. Chanel’in ünlü makyaj artisti Fulvia Farolfi’nin yarattığı bu dört göz makyajı, kalabalıkta ışık saçmanızı sağlayacak.

KEDİ BAKIŞLAR

Siyah eye liner gözümüzdeki değerini asla kaybetmeyecek. Fakat insan bazen daha renkli alternatiflerini denemek (tabii bir de tüm dikkatleri üzerine çekmek) istemiyor değil. Örneğin kobalt mavisi… Sonbahar defilelerinin gözdesi olan bu renk özellikle kuyruklu eye liner uygulamasıyla birleştiğinde oldukça etkileyici görünüyor.

SİZ DE YAPABİLİRSİNİZ:

● Her türlü kızarıklığı görünmez hale getirmek için göz kapaklarınıza hafif ışıltılı, bej far sürün
● Kobalt mavisi krem eye liner’ı suluboya gibi düşünün ve fırçayı renge bulayın. Düzgünce bir hat çizmek için göz kapağınızı yukarı doğru çekin, ardından fırçayı göz pınarından dışa doğru, kirpik hattı boyunca kaydırın. Ucunu yukarı doğru kıvırmayı ihmal etmeyin.
● Makyaj temizleyiciye batırdığınız kulak çubuğu ile yaptığınız kuyruğu keskinleştirin ve üçgen gibi görünmesini sağlayın.
● Dışa doğru hareketlerle maskara uygulayın ve makyajınızı tamamlayın.

ALTIN VARAK

Göz kapaklarınızın tamamına (evet, kirpik dibinden kaşlara kadar) Midas dokunuşu yapın ve bu tonun ışığı yansıtma efektinin tadını çıkarın. Makyaj artisti Fulvia Farolfi, “altın ışıltısı her göz ve ten renginde mükemmel görünecek” diyor.

SİZ DE YAPABİLİRSİNİZ:

● Göz makyajı bazını tüm göz kapağına uygulayın. Bu, uyguladığınız ışılt ılı ürünün kalıcılığını artırır.
● Altın yaldızlı bi r krem göz farını parmaklarınızı kullanarak uygulayın. Göz kapağının iç kısmından d ışına doğru, kaşlara kadar sürün.
● Seksi ve iyice belirgin bakışlar için kirpiklerinizi kıvırma aletiyle şekillendirin. İç kısımdaki kirpiklerden başlayarak maskarayı dipten uca doğru, sola hareketlerle uygulayın. Orta ve dışta kalan kısımlara daha bol maskara sürün. İşlem i üst kısımdan tekrarlayarak tüm kirpikleri maskaraya doyurun.

ZEHİRLİ SARMAŞIK

Klasik dumanlı göz makyajı (koyu gri far ve siyah eye liner ikilisi) şu sıralar eski popülaritesini yitirdi. Bu sezon sıradan renkleri bir kenara bırakıp açık yeşil, zümrüt ve lime tonlarını dumanlı göz makyajında kullanın. Emin olun, siyahlara bürünmüş bakışlarınızdan çok daha dikkat çekici bir sonuç elde edeceksiniz.

SİZ DE YAPABİLİRSİNİZ:

● Alt ve üst kirpik dibini açık yeşil bir göz kalemiyle belirginleştirin.
● Ardından da ha kalın bir hat oluşturacak şekilde ikinci katı uygulayın ve göz kapağının katlanma çizgisine doğru dağıtın.
● Göz kapaklarını daha geniş göstermek için lime yeşili göz farını katlanma çizgisine kadar sürün.
● Dumanlı göz makyajı efektini yakalamak için eye liner fırçası kullanarak zümrüt rengi bir farı alt kirpik dibine uygulayın. Bazı bölgelerde alttan açık yeşil göz kaleminin görünür olmasına özen gösterin.
● Yoğun yeşil rengin arasından kirpiklerin öne çıkması için iki kat hacim veren maskara uygulayın

İKİLİ DARBE

Üst kirpik dibine renkli göz farı, alta ise koyu eye liner uygulama geleneğinden sıkıldıysanız, bir de tam tersini deneyin. Mesela alt kirpik dibine seksi bir mor, üsteyse siyah metalik far sürün. Böylece punk görünümünü şeker kız imajıyla harmanlamış olacaksınız.

SİZ DE YAPABİLİRSİNİZ:

● Aynanın karşısına geçin ve gri bir göz kalemiyle üst kirpik dibinize, göz bebeği hizasından başlayıp, kaş bitiminde sonlanacak ince bir hat çekin.
● Aynı işlemi mor göz kalemiyle alt kirpik dibinde de tekrarlayın. Çektiğiniz hatların uçlarının küt olmasına özen gösterin.
● Bir eye liner fırçası yardımıyla üst kirpik dibine, çizdiğiniz hattın üzerine gelecek şekilde ışıltılı siyah; altaysa mor far sürün.
● Tüm dikkatleri bu iki renge odaklamak için tek kat maskara uygulayın.


Günlük kalori miktarı: 2.000

Tam aç kalamayanlara göre bir diyetimiz var. Ancak, bu plan fazla kalori içerdiğinden, her gün 500 kaloriyi egzersiz yoluyla yakmayı da göze alacaksınız. Dinlenmeyi seçtiğiniz günlerde, daha az kalori içeren diğer planlardan birini uygulayabilirsiniz.

Bu diyetle öğün aralarında acıkmamamız gerekir ama yine de, bir fincan yeşil çay ya da bir fincan kahve ile açlığınızı bastırabilirsiniz. Açlık hissettiğinizde, elinizi bisküvi gibi, kalorisi yüksek gıdalara uzatmaktan kaçının, yoksa günlük kalori limitinizi kolaylıkla aşabilirsiniz.

Kahvaltı (500 kalori)

50 gr müsliye 3 çorba kaşığı sade yoğurt ve 3 porsiyon mevsim meyvesi (örneğin çilek, kivi, muz) ekleyin. bunun yerine 2 dilim tam buğday ekmeği ile ahududu reçeli yiyebilirsiniz.

Öğle yemeği (660 kalori)

185 gr ton balığı, 2 haşlanmış yumurta, 1/2 adet karalahana, 1/2 salatalık, 4 olgun domates, 7 zeytin, bir haşlanmış patates ile büyük bir salata yapın ve buna bir çorba kaşığı zeytinyağı, bir çorba kaşığı elma sirkesi, bir kaşık hardal ve bir diş sarımsak ile yaptığınız sosu ekleyin.

Akşam yemeği (650 kalori)

Bir adet tavuk göğsünü yararak içerisine fesleğen, domates ve krem peyniri karışımı doldurun, içi tamamen pişene kadar 190 derecede fırınlayın. Yanına yarım kepçe esmer pirinç pilavı, 60 gr brokoli ve 60 gr havuç ekleyin.

İçecekler (140 kalori)

2 litre su, limitsiz yeşil veya bitkisel çay, 1 bardak düşük kalorili kakao.

Yağsız süt ile pişirdiğiniz yulaf ezmesine muz ve kuru kayısı ekleyin.


Ara öğünlerde açlığınızı bastırmak için

Kızarmış ekmek üzerine somon füme koyun. Izgara somon da sizi uzun süre tok tutacaktır.

Kepekli makarna üzerine domates ve biberli sos ekleyin.

Konserve sardalya ve kızarmış ekmek yiyin.


Ne yeseniz yada içseniz kilo aldığınızı düşünüyorsanız öncelikle aldığınız yiyecek ve içeceklerin kalori oranlarını ve kilo yapıcı olup olmadıklarınızı bilmeniz gerekiyor. Bazen çok masum olarak gördüğünüz besinler içerdikleri kalori miktarının fazla olmasından dolayı vücutta yağlanmaya ve kilo birikimine yol açar.

Kilo vermek için bazı gerekli kurallar vardır. Bu kuralları hayatınızın bir parçası olarak uyguladığınız da siz de formda bir vücuda sahip olacaksınız. İşte kilo vermek için altın kurallar;

Kilo vermek için sizlere aşağıda verceğimiz bilgiler oldukça etkilidir uzmanlar tarafından önerilen bu altın kurallara dikkat ederek kilo vermenizi kolaylaştırabilirsiniz.Sık yediğiniz, yağ oranı yüksek bir yiyeceği seçin ve onu 40 gün için tamamen unutun. Bu süre sonunda o yiyeceğin tadı ağzınızdan silinecek ve bir daha çok zor hatırlayacaksınız o zmanada bu kadar sıklıkla yemediğinizin farkına varacaksınız.

Düşük kalorileri seçmeye özen gösterin örnek Portakal suyu (l fincan 110 kalori) yerine domates suyu (l fincan 45 kalori) için. Yarım bardak vişne suyunu yarım bardak soda ile karıştırdığınızda kalorisi yüzde 50 düşer buna dikkat etmelisiniz.

Bol Bol Su içmeye özen gösterin Daha fazla su içmeye başlamalısınız. Günde en az 8 bardak su içerek işe başlayabilirsiniz. Eğer böyle bir alışkanlığınız yoksa yanınızdan küçük bir su şişesini ayırmayın, bu şişeyi her gördüğünüzde içmek aklınıza gelecektir ve böylece su içmeyi unutmamış olursunuz.

Salatanıza bir miktar lezzet katmak için döktüğünüz soslar kilo almanıza neden olur. Bu nedenle salata sosu yerine biraz baharat ve bir tatlı kaşığı zeytinyağını salatanıza ekleyebilirsiniz.Kilo almamak için özellikle akşam yemeğinden hemen sonra yatma alışkanlığından kurtulun, mümkünse akşam altıdan sonra meyve dışında bir şey yemeyin. Gece atıştırmalarından da kurtulun.

Kilo vermek isteyenlerin düştüğü yanılgılardan biri de çok sık yemek yemenin kilo verdirmeyeceği inancıdır fakat bu yanlıştır. Çünkü beş altı saatte bir mideyi boş bırakmamak metabolizmanızın hızlı çalışmasına neden olur. Bu nedenle az az ve sık sık yemek yiyin.

Süt içemeye özen gösterin Günde üç ya da dört defa süt ve yoğurt ya da peynir gibi süt ürünlerini tüketen kadınlar, tüketmeyenlere oranla yüzde 70 daha fazla yağ yakarlar.

Stresli bir yaşam kilo almanın nedenlerindendir çünkü stresli olduğunuz dönemlerde vücudunuz stres hormonları salgılar ve bu hormanlar karın bölgesindeki yağ depolanmasını sağlayan hücrelerin büyümesine neden olur. Stresi yenmek için sosyal aktivitelerde bulunmalı.

Düzenli uyumaya dikkat etmelisiniz Yapılan araştırmalara göre geceleri dört saatten az uyuyan kişiler daha çok uyuyanlara oranla kilo alırlar.

Hazır yemekleri unutun
Hızlı ve çabuk yemek yapmak için aldığınız dondurulmuş gıdalar ya da hazır yemekler içerdikleri katkı maddeleri nedeniyle kilo aldırır. Bu nedenle taze sebzeleri pişirmeyi tercih etmelisiniz.

Lifli yiyecekleri tüketin
Çok lifli besinler doyduğunuz hissini verir ve çabuk acıkmanıza engel olur. Beyaz ekmek yerine kepeklisini, beyaz pirinç yerine esmerini tüketin. Lif oranı yüksek mercimek, kuru fasulye, nohut gibi gıdalara öncelik verin.


Allık nasıl sürülür? Yüz şekline göre allık nasıl sürülmeli gibi sorularınızın cevapları için sizlere makyaj uzmanlarından edindiğimiz yüz tiplerine göre allık sürme tekniklerini paylaşıyoruz.

Yüz Şeklinize Göre Allık Kullanımı nasıl olmalı Eğer Yüzünüz yuvarlak ise, yanaklardan şakaklara doğru üçgen;Yüzünüz oval ise, yanakların üzerine dairesel olarak allığınızı uygulayın.

Kare şeklindeki yüzü daha yumuşak göstermek için yapmanız gerekenler. Elmacık kemiklerinden başlayarak aşağıya yanaklara doğru allığınızı sürebilirsiniz. Daha sonra ince bir fırçayla açık tonda bir allığı şakaklara doğru bir çerçeve şeklinde uygulayabilirsiniz.

Ayrıca Yüzünüz kare veya dikdörtgen ise, yanakların üzerine yatay şekilde uygulayın.

Çıkık elmacık kemikleri için Ten renginizden iki ton daha koyu bir allığı elmacık kemiklerinize sürebilirsiniz. Tam elmacık kemiklerinizin üzerine ise aydınlatıcı bir ürün kullanırsanız elmacık kemikleriniz olduğundan daha belirgin görünecektir.

Yüz şekliniz uzun ise, yanakların hemen altından yatay ve hafif yukarı doğru uygulamanız gerekiyor.


Her bayanın farklı bir yüz şekli vardır. Kahkül modelinizi yüz şekline göre doğru bir şekil de şeçtiğiniz takdir de isabetli bir seçim yapmış olacaksınız. Sizlere saç uzmanlarından edindiğimiz, yüz şekli farklı olan bayanların nasıl bir kahkül saç kesimi tercih etmeleri konusun da işinize yarayacak bilgileri sunuyoruz.

Siz de yüzünüze ayrı bir hava katacak perçem kestirmek istiyorsanız bunun için yüzünüze uygun perçem modelini seçmelisiniz.Bunun için öncelikle burun şeklinize göre hareket etmeniz gerekir. Çünkü perçemi gösteren burun şeklinizdir.Burnunuzun baktığı yöne göre perçem şeklinizi seçmelisiniz.

Bunun yanında eğer yüzünüz yuvarlakça perçeminizi mutlaka ortadan ayırarak kullanmalısınız. Eğer perçeminiz uzunsa ve yuvarlak yüzlü iseniz perçeminiz elmacık kemiğinizi örtecek şekilde olmalı. Eğer Uzun yüzlü iseniz yapmanız gereken tek şey perçeminizin boyunu alın boyunuza göre ayarlamak ve yüzünüzü yuvarlak gösterecek perçem modellerini kullanmak.


Su

Cildinizin nemini koruyabilmesi için yapabileceğiniz en iyi şey bol bol su içmek.
Vücudun yaklaşık %60'ının su olduğunu düşünürsek, kuruyup gitmemiz için vücudumuzdaki suyu korumak oldukça önemli.

Su, cildin ihtiyacı olan vitamin ve minerallerin hücreye ulaşmasına, cildin sıkılaşmasına, kan dolaşımına ve gerekli oksijenin kaslara ulaşmasına yardımcı oluyor.

Susamış olmasanız bile düzenli olarak su içmeyi alışkanlık edinin. Zaten susamış olmanız sizin için bir alarm. Vücdunuz bu alarmı vermeden gerkli su ihtiyacını karşılayın.

Avokado

C ve E vitamini bakımından zengin avokado, cildinizin elastikiyetini korumasını sağlıyor.

En iyi oranda sonuç almak için zeytinyağıyla birlikte tüketmeye gayret edin.

Balık

Somon, sardalya, ançuez ve uskumru! Hepsi cilt hücrelerini güçlendiren omega-3 yağlarını barındırıyor.

Bu balıklar aynı zamanda güneşin zararlarından, cilt kanserinden koruyan birer cilt dostu!

Tabii kızartmalarından kaçınıp, sağlıklı bir şekilde fırında, buğulama veya ızgara olarak tüketmeyi unutmayın!

Turuncu sebzeler

Havuç, bal kabağı gibi turuncu sebzeler beta katoren bakımından zengin olup, cildi zararlı dış etkenlerden koruyor.

Zeytinyağı

Hem yiyerek hem sürerek cildiniz için zeytinyağından faydalanabilirsiniz. E vitamini zengini ve sağlığınız için faydalı yağlar barındıran zeytinyağı, cildinize gereken nemi kazandırmak için bire bir!

Yumurta

Protein deposu yumurta, hücrelerin yenilenmesini sağlıyor. Yumurta yalnızca yiyerek değil, sürüldüğünde de fayda sağlıyor. Yumurta maskesi cilde ihtiyacı olan nemi kazandırıyor.

Ispanak

Ispanak ve benzeri yeşil yapraklı sebzeler, demir, omega-4 yağ asitleri, A, B ve E vitaminleri, yani cildiniz için gerekli birçok içeriği barındırıyor.


Korkmaz, kilo kaybetmek için sağlıksız yöntemlere başvurulmaması gerektiğine de işaret ederek, şunları dile getirdi.

Sağlıksız yöntemleri kullanmak ileri de başka sağlık sorunlarınının ortaya çıkmasına zemin hazırlayabilir. Amaç kısa zamanda kilo kaybı değil verilen kiloları geri almamaktır. Buna ulaşmak için emek vermek ve yeterli zaman ayırmak gerekir.

Peki ideal kiloya ulaşmak için gerekli süre ne olmalıdır?

Haftada 0,5-1 kg. kilo kaybı ideal olanıdır. Burada önemli olan kaybedilen kilonun vücuttaki yağ kitlesinden olmasıdır. Bunun için bu işe zaman ayırmak ve acele etmemek gereklidir. Unutulmaması gereken önemli nokta; hızlı verilen kilo hızlı bir şekilde ve daha fazlasıyla geri alınacaktır.
Karar verdiniz, peki nasıl bir yol izlemelisiniz?

1- Öncelikle bu işe başlamak için kararlılık şart. Bu noktada bir tavsiye: diyet yapmaya başladığınızı etrafınızdaki kişilere söylemeyiniz. Sizi yoldan çıkarmak isteyenler ya da yaptığınız diyet hakkında ilginç yorumlar yapanlar olacaktır. Unutmayın herkesin "diyet yapmak" konusunda değişik bilgileri vardır. Genelde bu bilgilerin doğruluğuna kuşku ile yaklaşmak gerekir.

2- Diyete başlamadan bir doktor kontrolü şart. Kilo almanın ya da kilo vermede zorluk çekmenin altında bir sağlık sorunu olabilir. Eğer bir ilaç kullanmanız gerekecekse bunu size ancak ve ancak doktorunu z söylemelidir. Kilo kaybı için kulaktan dolma bilgiler ile ilaç kullanımı başka sağlık sorunlara zemin hazırlayabilir.

3- Doktor kontrolü tamam, sıra bir diyetisyene gitmeye geldi. Aman dikkat gittiğiniz kişinin bir diyetisyen olduğundan emin olunuz. Çünkü yapılacak yalnış bir beslenme planı ileride daha büyük sıkıntılara yol açabilir. Amaç kişi ya da kişilerin söyledikleri ya da yaptıkları ile değil uluslararası otoriteler tarafından kabul görmüş kurallar ile size özel bir diyet programı yapmaktır. Sağlık işi hafife alınacak bir şey değildir.

4- Sırada diyetisyen tarafından kişiye özel bir beslenme planı düzenlenmesine geldi. "Kişiye özel "ne demek diye sorarsanız; cinsiyet, yaş, sağlık durumu ve fiziksel aktivite durmununa göre beslenmenin düzenlenmesidir.

5- Diyet yaparken dönem dönem kilo kaybı yavaşlayabilir ya da durabilir. Bu durumda yapılacak en doğru şey pes etmeden diyetinize devam etmektir.

6- Diyetiniz yaparken ek olarak yapılacak en iyi şey düzenli bir egzersiz programı uygulamak olacaktır. Unutmayın bunun içinde uzmanından yardım almak en doğrusudur.

7- Artık herşey tamam. Asla vazgeçmek yok.

Diyet yaparken bazı öneriler;

1- Diyetisyeninizin kontrolü dışında tartılmayınız. Kilonuz başka bir tartıda farkı çıkabilir ve bu durum sizin motivasyonunuzu olumsuz yönde etkileyebilir.

2- Diyet yaparken amaç vücut yağ kitlesinin azalmasıdır. Bunun için kesinlikle size verilen programdaki besinlerin miktarlarını azaltmayınız.

3- Diyet yaparken hep olumlu düşünmek gerekir, özellikle kilo kaybının az olduğu durumlarda. Gözünüze az görünen kilo kaybını o kiloyu almışta olabilirdim diye düşünün.

4- Kilo verdikten sonra almak istediğiniz bir kıyafet varsa arada bir çıkarıp ona bakın. Diyetinize devam etmek için motivasyonunuz artacaktır.

5- İdeal kiloda olduğunuz resminizi bulup sürekli görebileceğiniz bir yere koyun ve gece yatarken kendinizi o kiloda düşünüp yatın.

6- Diyet yaparken bir öğün ya da bir gün diyetinizin dışına çıkmış olabilirsiniz. Böyle bu durumda en iyi davranış şekli hiçbir şey olmamış gibi kaldığınız yerden diyetinize devam etmektedir.


Kış aylarının sonuna doğru geldiğimiz ve yaz aylarına hazırlandığımız şu özel günlerde karşımıza çıkan en büyük promlemlerden olan selülit ile gelin birlikte savaşalım ve bacaklarımızı selülit derdinden kurturalım!

Yeşil çay

Polifenol içeriği ile antioksidan korumada etkin rol oynar. Toksinlerden korunmayı kolaylaştırır. Ayrıca metabolizma hızlandırıcı etkisi ile de selülit ile baş etmede etkindir.

Süt ve yoğurt

Kalsiyumun yağ emilimini önleyici etkisinden yararlanmak için, sağlıklı beslenme programında vazgeçilmez olmalıdır.

Meyveler

C vitamini; doku bütünlüğü, elastikiyet ve cilt sağlığı üzerinde etkilidir. Bu nedenle bolca ananas, limon, kivi ve portakal tüketebilirsiniz.

Sebzeler

Sebze grubundaki enginar, kereviz, brokoli, Brüksel lahanası ve havuç, cilt dokusunun sağlıklı yapısında hayli etkindir.

Soya

Dolaşım sistemine olan desteği ve iyi bir protein kaynağı olması nedeni ile tüketilmesi uygundur.


Senenin favori saç ayrımı ortadan... Peki bu kimlere yakışır?

Saçınızı doğru ayırarak yüz şeklinizi ön plana çıkarabilirsiniz. Oval yüzleri bu konudan ayırıyoruz. Çünkü siz saçlarınız istediğiniz gibi ayırabilirsiniz.

Güzellik notu: Yüzünüz çok yuvarlaksa ve ovale yaklaştırmak isterseniz köklerinden hacim vermeniz gerekir. Çok uzun yüzler için de saç tutamları kafa derinize daha yakın olmalı.

Uzun Yüz

Yüzünüze düşen tutamlar çene kemiğinizi olduğundan da uzun gösterir. Bu kadar keskin hatlarınız varken tadını çıkarın ve saçlarınızı geriye doğru kullanın. Bir taraftan ayırmak istediğinizde geriye doğru yatırılmış maskülen saçların keyfini çıkarabilirsiniz.

En çok uzak durmanız gerekense ortadan ayrılmış saçlar... Mutlaka ayrım kullanıyorsanız saçlarınız kesinlikle dalgalı olmalı.

Yuvarlak Yüz

Yüzünüze dengeli bir uzunluk vermek için en çok ortadan ayrımı öneriyoruz. Yüzünüze düşen saçlar yanaklarınızı gölgeler ve tatlı çenenizi ön plna çıkarır. Seon trendinin tadını çıkarın!

Eğer saçlarınızı bir taraftan ayırmak isterseniz bir tarafı kulak arkasına alabilirisiniz.

Kalp Şekilli ve Üçgen Yüz

Üçgen yüzün tek sıkıntısı geniş ve çıkık alın bölgesidir. Burayı gizlemenin en kolay yolu da saçınızı tam sağdan ya da tam soldan ayırmaktır. Bu kalabalık saç alanını tek tarafa aldığından kafa-alın çizgisinde bir illüzyon yaratarak daha ince ve dengeli bir görünüm verir.

Dörtgen/Elmas Yüz

Özel elmacık kemiklerinizin tadını çıkarın! Sadece buraya küçük bir gölge düşürerek anında oval bir yüze kavuşabilirsiniz. Saçlarınızın yüzünüze düşen tutamları elmacık kemiğinize dokunduktan sonra arkaya doğru kıvrıldığı sürece istediğiniz gibi bir ayrım kullanabilirsiniz. Su dalgalı saçlar bu yüzden size çok yakışıyor.



Ergenlik dönemi ile başlayan ve cilt üzerinde yarattıkları tahribatlar ile can sıkabilen 'akne ve sivicelenme' gibi cilt sorunları, genetik olabilmelerinin yanı sıra birazda ne yiyip içtiğinize bağlı. Günlük yaşamınız içerisinde tükettiğiniz besinlerde değişime giderek akne ve sivilcelerden rahatlıkla kurtulabilir ve daha özel bir cilt yapısına kavuşabilirsiniz. Peki cilt üzerinde akne ve sivilcelenmeye neden olan yiyecekleri hiç merak ettiniz mi? İşte o yiyecekler;

Deniz ürünleri sağlık açısından faydalı olsa da, yağlı ciltler için o kadar da faydalı olmayabilir. İyot veya tuz zengini yiyecekler akne oluşmasına neden olabilir.

İşlenmiş karbonhidratlar ve yağda kızarmış yiyecekler cildinizin baş düşmanları.

Süt ve süt ürünleri akne oluşumunu destekler.

Sebze bile olsa, donmuş hazır ürünler gibi trans yağ içerikli yiyeceklerden kaçınmak gerekir.

Beyaz ekmek gibi testesteron salgısını yükselten yiyecekler tüketilmemelidir.

Esmer ya da beyaz pirinç farketmez, glükoz zengini karbonhidratlardan uzak durmak gerekir.


Yaşlanmanın etkilerini vücut üzerinden tam olarak atamasak da bu etkileri yavaşlatmak ve oluşmasının kısmen önüne geçebilmek elimizde olan bir durum. Günlük yaşamınız içerisinde yaratacağınız değişimler ile inanın bana çok özel bir yaşam sürebilecek ve aynı zamanda yaşlanmanın etkilerinden en azından şimdilik bile olsa kurtulabileceksiniz. İşte uzmanlarından genç görünebilmenin özel yöntemleri;

Gölgede kalın

Güneşe gerçekten çok dikkat edin! Güneşin ışınlarına olabildiğince az maruz kalın. Kışın ve bulutlu günlerde bile, zararlı ışınlar cildinizi etkiler. Normal yaşlanmanın aslında güneşin zararı olduğunu söylüyor dermatologlar bu nedenle genç görünümü korumak için bronz teni unutun ve sadece D Vitamini alacak kadar güneşte kalın.

Güneş kremi

Eğer güneşte kalmayı seviyorsanız mutlaka doğru seçilmiş bir güneş kremi kullanın. Yaşadığınız bölgenin koşullarına uygun koruma faktörü olan bir krem seçin ve doğru miktarlarda ve doğru zamanlarda (özellikle yüzmeden sonra) kullanmaya özen gösterin.

Sigaradan uzak durun

Hem sağlığınıza hem de cildinize yönelik en büyük tehlike sigara ve güneştir. Neden cildiniz zamanından önce yaşlansın ki? Yaşlanmayı önlemek mümkün değil ama cildin yaşlanmasını kolaylaştırmanın da bir gereği yok. Bu nedenle görüntünüzü korumak istiyorsanız, sigarayı bırakın ve güneşten uzak durun.

Düzgün beslenme

Eğer fast food yiyor ve taze meyve sebzelere uzaydan gelmişler gibi davranıyorsanız, cildiniz bu durumdan oldukça etkilenecek demektir. Bu nedenle bol bol taze gıdalar yemeye özen gösterin ve su için.

Kaş çatmayın

Kaşlarınızı çattığınızda gözlerinizin arasında çizgi oluştuğunu fark ettiniz mi? Gençken bu çizgiler zamanla yok olur ancak yaşlanmaya başladığınızda kalıcı bir hal alır. Bu nedenle kaş çatmaya bir son verin ve kırışıklıkların kalıcı olmasına izin vermeyin.

Cilt bakımı

Donuk ve kuru bir cilt sizi olduğunuzdan yaşlı gösterir. Bu nedenle cilt bakımı oldukça önemlidir. Haftada bir cildinize uygun nemlendirici maske yapın ve geceleri mutlaka makyajınızı temizleyin.

Dişler

Genç görünmek için güneşten daha parlak dişlere sahip olmanıza gerek yok ancak dişleriniz temiz ve düzgün olmalıdır. Bu nedenle dişlerinizi düzenli olarak kontrol ettirin ve temizletin.


Birçok kişi kilo vermek için atıştırmalık salata yemeyi tercih ediyor. Salatağı yiyerek zayıflayacağını düşünenler acaba doğru mu yapıyor? Uzmanlara sizler için sorduk. Salatalık yemek gerçekten kilo vermeye yararlı oluyor mu?

İnsanlar salatalığın kilo aldırmayacağına dair inanışları, kısmen doğrudur. Salatalık özellikle yoğun su yapısı nedeni ile kalori yönünden diyete oldukça uygun bir sebzedir. %96′sı su olan salatalığın (ortalama büyüklükte), yaklaşık olarak kalori değeri 40-45 civarındadır. Bu nedenle diyet programlarının ara öğünlerinde sıkça kullanılır. Diyet yapmaya yeni başlamışsanız; ara öğünlerde yiyeceğiniz birkaç tane salatalık ile hem bir sonraki öğüne kadar açlığınızı bastırmış hem de düşük kalorili bir besin yediğiniz için kilo vermenizi kolaylaştırmış olursunuz.

Bu aşamada unutulmaması gereken nokta; herşeyin aşırısının zarar getirdiğidir. Kilo vermek için “ana öğünlerde” bile sadece salatalık yemek, kilo vermeyi zorlaştırdığı gibi sağlık açısından da son derece zararlıdır.

Ülkemizde salata tüketirken yapılan en büyük yanlış, salatalığın kabuklarını soymaktır. Tüm sebzelerde olduğu gibi salatalıkta da kilo vermek için ideal olan lifler bulunur. Diyet listelerinde sebze ve meyvelerin tavsiye edilmesinin ilk nedeni içerdikleri liflerdir. Sebze ve meyvelerin içerdikleri lifler, sindirim sisteminde çok fazla su çekerek şişerler. Hacmi muazzam oranda artan lifler, daha uzun süre tok kalmanızı sağlar. Bu nedenle salatalığın tüm lifi kabuğunda olduğundan, kabukları ile birlikte tüketilmesi gerekir. Kabukları soyulmuş bir salatalık yiyeceğinize, bir bardak su içseniz aynı süre tokluk hissi yaşarsınız. Zira kabukları soyulmuş bir salatalık, bir bardak sudan başka birşey değildir.

Salatalık yemekten sıkıldıysanız kendinize yeni alternatifler üretin. Ara öğünde içtiğiniz bir kase cacık hem içinizi ferahlatarak tok kalmanızı sağlayacaktır hem de güzel bir alternatif olacaktır. Ayrıca kahvaltıdan yarım saat önce içeceğiniz bir bardak salatalık suyu sayesinde, sindirim sisteminizi yemeğe hazırlayarak daha kolay kilo verebilirsiniz. Salatalık kilo vermeye yardımcı olmanın dışında güzellik için de oldukça faydalıdır. İçerisinde bulunan kimyasallar cilt lekelerinin oluşmasını engelleyerek, daha güzel ve pürüzsüz bir cilde sahip olmanıza yardımcı olur.


Benler normal olarak herkeste bulunabilir. Eğer ben sayısı bir hayli fazlaysa vakit kaybetmeden benlerle ilgili öncelikle bir uzman hekime görünmenizi tavsiye ederiz. Ben aldırma işlemi için lazer yöntemine başvuranların merak ettiği bilgileri sizler için paylaşıyoruz. Lazerle ben aldırma ve sonrası bakım hakkın da bilgiler sizlerle...

Her insanda normal şartlarda ortalama on adet ben olması gayet doğaldır. Bu sayının üzerinde benlere sahip olan kişiler estetik açıdan fazla benleri aldırma isteği duyabilirler. Ancak halk arasında dolaşan yanlış bir kanı ben aldırmak isteyen insanları tedirgin etmektedir. Söylentilere göre benlere bıçak değmesi benleri azdırdığı ve kötü hastalıklara sebep olduğu kulaktan kulağa yayılır. Ancak bu söylentilerin bilimsel açıdan bir gerçekliği yoktur.
Ben aldırmak isteyenlerin bir diğer sıkıntısı ise, beni aldırdıktan sonra iz kalıp kalmayacağı konusudur. Burada önemli olan benin nerde olduğudur. Çünkü alınacak olan benin bulunduğu bölgeye göre iz kalıp kalmama riski değişmektedir. Örneğin, yanak ortası, burun sırtı ve burun ucu, omuz, kol ve bacaklarda, eklem üzerlerindeki benleri aldırırsanız buralarda iz kalma ihtimali daha yüksektir. Ancak göz kapakları, boyun gibi bölgelerde olan benleri aldırırsanız buralarda iz kalma ihtimali daha düşüktür.
Ben Aldırma Sonrası Bakım
Benlerinizi aldırdıktan sonra dikkat etmeniz gereken bazı noktalar vardır. Ameliyat sonrası bu hususlara dikkat etmeniz iz kalması ve kimi riskleri ortadan kaldırmak adına büyük önem taşır. Ben aldırma estetiğinden sonraki bakım süreci 2 ye ayrılır. Bunlardan ilki ameliyat izini en aza indirmek, ikincisi ise oluşması muhtemel bazı riskleri önlemek.
Benler alındıktan sonra iz kalmaması için bazı kortizon içeren kremler, silikonlar ve jel tabakalar kullanılabilir. Bu uygulamalara başlamak için yaraların iyileşmesini ve dikişlerin alınması ya da erimesini beklemeniz gerekir ve ortalama 3 ay kadar bu bakımlara devam etmeniz gerekir.
Silikon jel tabakalar, ben aldırma sonrasında yaraların kızarıklıklarının ve sertliklerinin daha çabuk geçmesini sağlar.
Ben aldırma estetiğinden sonra 4 gün bölgeye su değirmemeniz gerekiyor. Bu 4 gün içinde pansumanlarınıza da düzenli olarak devam etmeniz gerekiyor. Dikişler eğer kendiliğinde eriyen dikiş değil de sonradan alınması gereken dikişler ise ortalama 1 ila 2 hafta içinde dikişlerinizi aldırabilirsiniz. Vücut bölgenizdeki benleri aldırmış iseniz dikişlerin alınması için biraz daha fazla bekleyebilirsiniz, ancak yüz bölgenizdeki benleri aldırmış iseniz daha erken bir zamanda dikişlerinizi aldırabilirsiniz.


Ben aldırma estetiği sonrasında güneşe çıkmanız gerekirse güneşten koruyucu faktörlü kremler kullanmanız gerekir.
Lazerle ben aldırma tedavisi
Lazerle ben aldırma tedavisi, yüzünüzde ya da bedeninizde doğuştan veya sonradan oluşmuş olan benlerin lazer teknolojisi vasıtasıyla alınarak, ilerde oluşabilecek kanser riskini ortadan kaldıran bir ben alma yöntemidir.
Yüzünüzdeki benler ya da lekelerden lazer ışınları sayesinde acısız olarak kurtulabilir ve kısa sürede normal hayatınıza dönebilirisiniz.
Lazerle ben aldırma tedavisinden sona herhangi bir pansuman işlemleri gerekmektedir


Birçok bayanın ortak sorunu haline gelen koltuk altı kararması özellikle traj bıçağı kullanımı sonucun da ortaya çıkar. Yaz ayların da koltuk altı kararması ile canınızın sıkılmasını istemiyorsanız sizlere evde uygulayabileceğiniz ve koltuk altı kararmasına iyi gelen doğal yöntem hakkın da işinize yarayacak bilgileri paylaşıyoruz.

Malzemeler:

• 1 çay kaşığı vazelin

• 1 çay kaşığı elma suyu

• 1 çay kaşığı limon suyu

Uygulama: Malzemelerin tamamını karıştırdıktan sonra koltuk altına sürün ve kurumasını bekleyin. Kuruduktan sonra sonra yıkayıp bebek pudrası sürün. Koltuk altındaki kararmalar zamanla geçecektir.

Koltuk altının kararmasının en baş nedeni, koltuk altı tüy temizliğinde kullanılan metotlardır.


Özellikle biz bayanlar da koltuk altında oluşan ter, giysiler de ıslak bir görüntü oluşturur ve buda hiç estetik olmayan bir görüntü teşkil eder. Görüntüden de ziyade ter kokusu siz ve çevrenizi oldukça rahatsız edecektir. Bunlara son verecek ve evde doğal malzemeler ile elde edebileceğiniz deodorantlar ile artık ter kokusundan kurtulabileceksiniz.

Doğal deodorant malzemeleri ieli birlikte yapılışı sizlerle...


Yaseminli Deodorant

2 Çorba kaşığı badem yağı
1 çorba kaşığı pudra
3 damla yasemin

Tüm malzemeleri karıştırın.


Nane Deodorantı

Taze nane yapraklarını elinizle küçük küçük parçalayın. 3 çorba kaşığı naneyi 2 çorba kaşığı elma sirkesine ilave edip 1 hafta dinlendirin. 1 su bardağı su ekleyip iyice çalkalayın. Karışımı teninize pamukla sürerek kullanabilirsiniz.


Gözleri ön plana çıkaran siyah bir rimel, kırmızı bir ruj ve allık. Makyajınızın tamamlandığını ve harika göründüğünüzü düşünüyorsanız bir kez daha düşünün! Küçük makyaj hataları ile 10 yaş büyük görünebilirsiniz!

Fondöten renginizi iyi seçin!

Her ne kadar gençliğinizde açık renk fondötenler kullanmanız önerilse de, yaşlandıkça fondötenlerinizde teninizden bir iki ton koyu olanları tercih etmelisiniz. Böylece soluk teninizi daha canlı göstermiş olursunuz.

Göz altlarınızda kapatıcıyı daha yoğum kullanın

Yaşlılığın ilk belirtileri yüzümüzün en dikkat çeken bölgesi olan göz çevresinde başlar ve yoğun olarak görülür. Bu bölgeyi kapatıcınızı yoğun uygulayarak, açık renklerle aydınlık görünmesini sağlayabilirsiniz. Fakat kapatıcıyı sadece koyu kısımlarda kullanın.

'T' bölgesinde pudra kullanın!

Fondöteninizi sürdükten bir süre sonra yüzünüzün alın ve çene kısmı arasında yağlanma başlar. Bu da makyajınızı kötü ve yüzünüzü yaşlı gösterir. Daha taze bir görünüm elde etmek için bu bölgede pudra kullanın.

Yanaklarınızda doğallığı yakalayın!

Genç görünmenin sırrının doğal görünmekten geçtiğini hepimiz biliyoruz. Yanaklarınızda doğal bir görünüm yakalamak için allığınızı, sadece yanağınızın burnunuza yakın olan kısmında kullanmak yerine tüm elmacık kemiğini boyunca dağıtın. Koyu ve çok abartılı renkler sizi daha yaşlı göstereceğinden, açık pembe tonlarını tercih etmelisiniz

Rujlarınız uçmasın

Yaşınız ilerledikçe, doğal dudak çizginizde yok olmaya başlar. Bu da rujun dağılmasını ve renginin daha çabuk kaybolmasına yol açar. Bu nedenle rujunuzu uygulamadan önce, dudak kalemi ile renklendirip rujunuzu öyle sürün.

Ruj renginde seçiminize dikkat edin!

Metalik, parlak ve koyu renkler dudaklarınızı daha ince, sizi ise daha yaşlı gösterir. Bu nedenle daha doğal tonları seçmeye özen gösterin. Eğer hafif bir ışıltı isterseniz, şeffaf dudak parlatıcılarından çok abartılı olmayacak şekilde kullanabilirsiniz.

Alt kirpiklerinizde rimel ve göz kalemi kullanmayın!

Rimel bilindiği üzere sürdüğünüz andan itibaren çok dikkat çeken bir makyaj malzemesidir. Alt kirpiklerinize uygulayacağınız rimel ile gözlerinizin alt kısmına dikkati çekersiniz ve bu bölgedeki sorunları ön plana çıkartmış olursunuz. Aynı zamanda çok yoğun ve kirpiklerin ayrı görünmesini engelleyen rimellerden uzak durun. Yaşımız ilerledikçe, kirpikler daha kurulaşır ve bu tip rimeller sonucu kirpikleriniz yüzünüze düşer. Unutmayın gözlerinizi daha büyük ve çekici göstermek için deneyebileceğiniz en kolay yol, kirpik kıvırıcılardır.

Göz kenarlarınıza ışıltı ekleyin!

Göz makyajınızda kullanacağınız hafif bir ışıltı, makyajınızın çok katı ve donuk olmasını engeller. Gözünüzün iç köşesi, göz kapaklarınıza ve kaş altı çizginize uygulamaktan kaçının bu sizi daha yaşlı gösterir.


Harika bir düğün her genç kızın hayali. Tabii, herşey de o güne özel olarak hazırlanmalı! Gelin saçı, gelin makyajı, ayakkabıları ve gelinliğinin hayallerindeki gibi olması şart. Harika gelin makyajı tavsiyelerini nereden mi bulacaksınız? Aslında buldunuz bile  Jessica Biel'den Megan Fox'a kadar birçok ünlünün gelin makyajı anlamında sundukları tavsiyelerini sizler için derledik. İşte ünlülerin gelin makyajı hakkında söyledikleri ve bu anlamda sundukları özel tavsiyeler;

Jessica Biel

Işıltılı gölgeler yaratan bir far ihtiyacınız olan. Duru bir görüntü gelin makyajında önemli.

Hafif parlaklık olmadan da olmaz diyorsanız ve gözlerinizi ön plana çıkarmak niyetindeyseniz Biel'in makyajı tam size göre. Canlı, taze ve tam bir geline yakışacak gözler bu kadar basit.

Hilary Duff

Hilary Duff genç yaşında evlenip anne olan ünlülerden. Sarı ve kumral tonlarındaki saçlarına ve tenine giden renkleri makyajına yansıtmayı iyi biliyor.

Gözlerine ve dudaklarına yoğunluk vermeden elmacık kemiklerini hafi pembeleştirerek doğal güzelliğini korumuş.

Amanda Seyfried

Amanda Seyfried gibi cesursanız muhteşem göz makyajı için hazır olun. Son modaya uyan bir gelin için grafiksel dokunuşlu bu kanatlı makyaj ideal.

Siyah eyeliner ve göz pınarına yakın kısımlara gold gölgeler vererek bu çarpıcı gözleri elde etmek mümkün.

Taylor Swift

Taylor Swift, en öpülesi makyaj tekniğini seçin. Dudaklarınızı dolgunlaştırıcı ve hafif renk vemesini sağlayan lipstickler ve pembe tonlardaki rujları kullanın.

Sizi doğal gösterecek renkleri tercih edin.

Olivia Wilde

Buğulu gözlerle parıldamak sizin de hakkınız.

Renkli gözlerinizi daha da belirgin göstermek istiyorsanız, siyah göz kaleminiz ve ışıltılı bir far sizin yardımcınız olacak.

Megan Fox

Cesur ve harika bir gelin makyajı istiyorsanız Megan Fox'a bakmanız yeterli.

Koyu kırmızı parlak dudaklar ya da vişne çürüğü renginde bir ruj sizi de Fox gibi büyüleyici ve seksi bir kadın haline dönüştürebilir. Göz makyajında kullanacağınız gri tonlarındaki ışıltılı farsa sizi göz kamaştırıcı kılar.


Aşırı yemek yemek ve hareketsiz saatler geçirmek obezitenin en temel nedenleri olsalar da obeziteyi tetikleyen ve kilo artışına sebebiyet verebilen farklı etkenlerde yer almakta Meleklerim. Yapılan araştırmalar beklenmedik şeylerin oldukça fazla kilo almamıza neden olduğunu ortaya koyuyor. Peki aşırı yemek yemek ve hareketsizlik gibi etkenlerin yanında ek olarak kilo artışına sebebiyet verebilen diğer faktörler nelerdir? Gelin birlikte bakalım...

Soğuk virüslerden birine yakalanmak

Soğuk virüslere karşı korunmasız olan çocukların diğer çocuklara göre obeziteye daha eğilimli olmaları mümkündür. 124 çocuk arasında yapılan araştırmada 80 tanesinin bu şekilde obeziteye yatkın olduğu belirlenmiştir.

Klima tesisatı

Eğer bedeninizi zorlamayacak sıcaklıklarda yaşıyorsanız, vücut kendisini ısıtma veya soğutma konusunda etkin hissetmez. Amerikan’da obezitenin en yaygın olduğu güney bölgesinde klima kullanan insanların oranı neredeyse %70lerde.

Çalışan anneye sahip olmak

Yapılan çalışmalara göre annesi çalışan çocuklar diğer çocuklara oranla obeziteye çok daha yatkın oluyorlar. Bu çocukların yeme düzenlerinin bozuk olması ve fiziksel aktivitelerinin düzensizliği onlara obeziteye sürüklemektedir.

Yeterince uyuyamamak

Yapılan araştırmalar uykusunu alamayan insanların obeziteye yatkın olduğunu ortaya kokuyor. Eğer bedeniniz yeterince dinlenmezse hormon dengeniz tamamen bozulur. Açlık hissi sürekli belirir, fiziksel aktivitelerinizde kendinizi hep yorgun hissedersiniz ve gittikçe kilo alırsınız.

Bademciklerini aldırmak

Yapılan araştırmalar bademcik ameliyatı olan çocukların diğer çocuklara oranla obeziteye daha yatkın olduğunu ortaya koydu. Eğer operasyon bademciklerden kaynaklanan başkaca hastalıklardan dolayı gerçekleşiyorsa makul görünebilir ama diğer türlü asla gerçekleşmemeli.

Gece ışığı açık bırakmak

Gece ışık açık uyumak size birkaç kilo şeklinde dönebilir. Farelerde yapılan deneylerde aynı oranda yiyecek tüketiyor olmalarına rağmen karanlıkta uyuyan farelere oranla ışıkta uyuyan farelerin daha kilolu olduğu saptanmıştır. Aynı şey geç saatlerde yemek yiyen insanlar için de geçerlidir.

Yaşlı bir anneye sahip olmak

Yapılan araştırmalar yaşlı annelerin çocuklarının obeziteye daha yatkın olduğunu ortaya koymaktadır. 30 yaş ve üzerindeki annelerin çocukları, 25 yaş ve altındaki annelerin çocuklarından daha kilolu doğuyor.

Çevresel atıklara maruz kalmak

Çevre kirliliği vücudunuzdaki metabolizmayı bozucu etkiye sahiptir. Tarım ilaçları da çeşitli yollarla bünyenize nüfuz edip hormon sentezlerine ve metabolizmayı olumsuz etkileyecek güce sahiptir.

Genleriniz

Yalnızca çevresel faktörler değil genetik etmenler de söz konusudur. Yapılan araştırmalarda genetik yapıdan kaynaklanan obeziteye de rastlanmıştır.

Hamileliği döneminde yağlı yiyecekler tüketen anneye sahip olmak

Anne karnındaki bebeğin beslenmesini sağlayan plasenta, annenin tükettiği besinleri bebeğe aktarır. Yağlı ürünler tüketen annelerin beklerinin ortalamanın üzerinde büyüklüklerde doğdukları saptanmıştır.